Mehmet Ali Birand
 
BIRAKIN İNADI, UZLAŞIYLA ÇÖZÜN...
 
 

BIRAKIN İNADI,

UZLAŞIYLA ÇÖZÜN...

 

Cumhurbaşkanlığı kavgasının tutar tarafı kalmadı. Öylesine bir kargaşa içine girildi ki, kamuoyu da ne olup bittiğini anlayamıyor.

 

AK Parti, “Çoğunluk benim elimde, ben istediğimi şeçerim” mantığı ile hareket etti. Muhalefet ve Asker “Çoğunluk sende olsa dahi Cumhurbaşkanlığının sembolik bir ağırlığı vardır. Oraya, laik sisteme karşı bir görüş sahibi çıkartmayız” dedi. Şu ana kadar ki gelişmelere bakılacak olursa, bunu da başarmak üzereler. Mücadele, öylesine karmaşık bir hale girdi ki, artık içinden çıkılamaz bir hukuk kavgasına dönüştü.

 

Bugün gelinilen nokta, hem AKP’nin, hem de muhalif güçlerin yeniden bir değerlendirme yapmalarını gerektiriyor.

 

Açıkça söyleyelim, muhalefet kanadı Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Cumhurbaşkanın halk koyu ile seçilmesi başta olmak üzere, anayasa değişikliklerinde  resmen çamura yattı. Yapılabilecek her türlü faul’ü, her türlü son dakika kaide değişikliğini yaptı ve AKP’nin önünü kapadı.

 

Bütün bu yaşadıklarımız, ilerde çok tartışılacak. Hukuk ve Demokrasi açısından değerlendirilecek. Askerin rolü, uzun uzun irdelenecek. Tanıklık ettiğimiz olayların ne hukuk, ne de demokrasi kılıfına uymadığı anlatılacak.

 

Gelin, biz şimdi, kısa vadeye bakalım...

 

Önümüzde seçimler var. Seçim sonuçları ne olursa olsun, Cumhurbaşkanlığı  seçimi ve anayasa değişiklikleri yine önümüze gelecek. O zaman da, iki seçenekle karşı karşıya kalacağız. Yine “benim dediğim olacak”  denecek ve içinden çıkılmaz bir krize batacağız veya uzlaşı yollarını arayacağız.

 

Uzlaşıya gitmediğimiz taktirde, ne Meclis başkanını ne de Cumhurbaşkanını seçebileceğiz. Bu da, yeniden seçime gitmek anlamına gelecek.

 

Türkiye’nin böyle bir duruma düşmesinin faturası da, tahmin edeceğiniz gibi çok kabarık olacak. Bir yandan ekonomik çöküntü, öte yandan siyasi istikrarsızlık ve PKK terörüyle mücadele...

 

İlk adımı AKP’nin atması, özellikle seçimi kazandığı taktirde uzlaşı yolunu açması, buna  karşı muhalefetin de artık sertlik politikasını bırakıp, uzlaşması gerekiyor.

 

Ülkesini seven, böyle davranır...

 

Türkiye’yi zayıflatmak ve içerden çökertmek isteyenler ise, kavgaya devam eder...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…