ERDOĞAN’IN ÖNCELİĞİ
SEÇİM VE EKONOMİ
Başbakan’ın, sınır ötesi operasyona çok net şekilde karşı çıkması, Habur kapısının kapatılıp Kuzey Irak’ın ekonomik ambargoya alınmasını reddetmesi, hele böyle bir seçim döneminde, cesaret gerektirir.
Düşünün, PKK tuzak kurup insanları öldürüyor... Toplum, son derece tepkili... Asker, “bırakın bizi, gidip Kuzey Irak’ı temizleyelim ve bu işi bitirelim” diyor... Halk ayakta, iktidardan askere izin vermesini istiyor. Bir harekat ile her şeyin hallolacağı sanılıyor... Muhalefet, bu ortamı yakalamış AKP’yi damardan girip hırpalıyor: “Korkak iktidar... AB ve ABD esiri... PKK’ya göz yumma pahasına, Kuzey Irak’ı kolluyor...” Bu kampanya işe de yarıyor. AKP, kamuoyu gözünde yara alıyor. Adeta bir kısır döngü kurulmuş durumda. PKK öldürdükçe, AKP’ye muhalefet kabarıyor.
İşte böyle bir aşamada, Erdoğan’ın çıkıp “Harekat yok. Kuzey Irak’a ambargo yok” demesi, ne oranda büyük bir siyasi risk aldığını gösteriyor. Başka biri, “mış” gibi yapar, orduların sınır bölgesine yığılmasını yoğunlaştırabilir, kamuoyuna “müdahaleye yeşil ışık yakmış, kararlı bir iktidar” görüntüsü verebilirdi.
Başbakan’ın tutumu, partisine belki bir oranda oy kaybettirecektir. Ancak bu yaklaşım, iki önceliğini açık şekilde ortaya çıkarmaktadır.
- SEÇİM
Başbakan için her şeyden önemlisi, seçimlerin zamanında ve dikkatlerin başka bir yöne çevrilmediği, riskli büyük kararların alınmadığı bir ortamda yapılmasıdır. AK Parti, çembere alındığını ve bu kuşatmadan kurtulmanın tek yolunun seçimden zaferle çıkmak olduğunu bilmektedir. Her önemli kararını seçim sonrasına bırakmaktadır. Bir harekat yapılacaksa da, bunun dört hafta sonraya ertelenmesinin önemli bir sakınca yaratmayacağına inanmaktadır.
- EKONOMİ
Başbakan, ne kadar kısıtlı olursa olsun, Kuzey Irak’a yönelik bir askeri harekatın, kısa sürede ülke ekonomisine büyük zarar vereceğinden, sıcak para kaçışıyla karşı karşıya kalınacağından emindir. Ekonominin çökme sürecine girdiği izleniminin yaygınlaşacağı bir ortamda da seçime gitmek istememektedir.
Erdoğan bu çıkışıyla, hükümetin üzerindeki “Kuzey Irak’a askeri müdahale baskısını” önemli oranda azaltmıştır. Gerilimi düşürmüş ve gözlerin seçim meydanlarına dönmesi için yeri bir ortam hazırlamıştır.
Yeter ki, PKK yeni suikastlarla ülkeyi sarsmasın. Cinayetler sürerse, AKP’nin kan kaybı artar. Zaten PKK’nın istediği de bu... Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak ve içerdeki kavgayı körüklemek. Ne yazık ki, bizler de bu oyuna düşüyoruz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|