SARKOZY, HEPİMİZ
İÇİN KÖTÜ HABER
Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması, sadece Türkiye için değil, hem Fransa hem de Avrupa için kötü haberdir. Seçim kampanyası sırasında söylediklerinin yarısını yerine getirse dahi, Avrupa’daki dengeleri daha da içinden çıkılmaz duruma sokacak ve Türkiye’nin Avrupa projesine büyük darbe vuracaktır.
Sarkozy’nin temel politikasını özetleyen cümleyi, bizler de bir zamanlar kullanmıştık:
“...Fransa’yı sevmeyen gider...”
Hatırlayacaksınız, MHP de 1990’ların ikinci yarısında, Kürt sorunuyla ilişkili olarak, devlet ideolojisine ters düşenlere “Ya sev, ya terk et” diye seslenirdi.
Sarkozy, Fransız ekonomisini modernleştirmeyi, daha fazla çalıştırmayı planlıyor. Bu yolla, Paris’in kaybettiği liderliğini yeniden elde etmek istiyor.
Bunu yaparken de, daha tutucu, daha sağa kaymış, yabancılara yönelik insan hakları, eşitlik gibi ilkeleri geri plana çeken ve onları ancak Fransızlaştırabildiği oranda kabul eden bir politika izlemeye hazırlanıyor.
AB ALEYHTARLARI
ÇOK MEMNUN...
Sarkozy’nin en net politikası, Türkiye’yi Avrupa dışında tutmaya yönelik. 25 AB ülkesi içinde hiçbir lider, Sarkozy kadar açık değil. Ona göre, Türkiye bir Asya ülkesidir. Ayrıca, Avrupa ailesine girmesi, AB içi dengeleri bozacağı için, mutlaka dışarıda tutulmalıdır.
Bunun yanı sıra, Ermeniler’in soykırıma uğradıklarına inanmakta ve Türkiye’nin cezalandırılmasına çalışacağını da saklamamaktadır.
Bu politikalar, önümüzdeki yıllarda Türk-Fransız ilişkilerini zehirleyecek. Fransa “Türk düşmanı” damgasını yiyecek.
Bu kutuplaşma, hem Türkiye’deki AB aleyhtarlarının, hem de Avrupa’daki Türkiye aleyhtarlarının çok işine yarayacak. “Bakın görüyorsunuz. Fransa nasıl olsa bizi veto edecek. Bırakalım bu işi” diyecekler ve muhalefeti arttıracaklar. Birbirlerini besleyecekler. Türkiye’yi Avrupa dışında tutma hareketi Sarkozy ile birlikte artacak.
Ankara’nın işi güçleşecek, ancak imkansız hale gelmeyecek. Bunun da üç nedeni var:
- Sarkozy, müzakere sürecini kesmeyeceğini ortaya koydu. Demek ki, çarklar dönecek
- Kriterlere uyum sağlamış bir Türkiye’yi, Müslüman olduğu gerekçesiyle, kimse Avrupa dışında bırakamaz.
- Türkiye’de hiçbir hükümet AB ile iplerini koparıp, müzakere sürecini durduramaz.
Özetle.
İşimiz zorlaşacak, ancak AB projesi ölmeyecek. Yeter ki, hükümetler gereken adımları atsınlar, reformları tamamlasınlar.
Türkiye’nin Avrupalı olup olmadığı kararını Sarkozy veremez. Ona bu yetkiyi vermemeliyiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|