DTP İLE YENİ BİR
SAYFA AÇILIYOR…
Demokratik Toplum Partisi (DTP) son derece önemli bir karar aldı.
Bu partiyi oluşturanlar, bugüne kadar seçimlere parti olarak katılırlar ve her defasında da, yüzde 10’luk baraja takılırlardı. SHP çatısı altında seçime katıldıkları 1994 hariç. Bu defa DTP, seçimlere bağımsız adaylarla girme kararı aldı.
Kendi yaptıkları hesaba göre, bu şekilde TBMM’ne en kötümser hesaplarla 20, en abartılı hesaplarla da 35 milletvekili sokabileceklerini ileri sürüyorlar. Rakam o kadar da önemli değil. Önümüzde görülen manzara, 22 Temmuz’daki seçimlerle, Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi olarak TBMM’ne bir grup gelecek.
Bu durumun, sadece devletin bazı kesimlerini değil, Ak Parti’yi de rahatsız ettiği anlaşılıyor. Sırf DTP’den seçilecek milletvekili sayısını azaltabilmek için, bağımsızların bulunacağı oy pusulasını anlaşılmaz bir duruma sokmak amacıyla gerekli Anayasa değişikliğini Genel Kurul’a getirdiler. Aynı görüşte yalnız değiller ki, değişiklik 460 oyla Meclis’ten geçti. Ne olursa olsun, DTP az veya çok, bağımsız milletvekilleriyle TBMM’ne girecek.
Bu gelişme Türkiye’nin önünü açabileceği gibi, Kürt sorununu çok daha tehlikeli bir sürece de itebilir. İyi kullanılıp kullanılmayacağına bağlı.
1994 yılındaki deneyimi hatırlarsınız.
Erdal İnönü’nün liderliğinde SHP, DEP adaylarını listesine almış ve Meclis’e sokmuştu. O gün için son derece doğru ve aynı zamanda da cesur bir adımdı. TBMM’ne taşınanlar -belki kendilerine göre haklıydılar- bize göre son derece hatalı hareket ettiler. Türk kamuoyunu gereksiz şekilde denediler. Kürtçe yemin dengeleri bozuverdi.
Biz de -sonradan, abarttığımızı hiç değilse kendi aramızdaki konuşmalarda teslim ettiğimiz- sert bir tepki sergiledik. Milletvekillerini sille tokat Meclis’ten çıkarttık ve hapse attık. Bu gerginlik yıllar boyunca sürdü. Onlar da, aradan bir süre geçtikten sonra, yaptıkları bu jestin gereksizliğini, böylesine zorlamalara girmelerinin sadece yeni gerilimler yarattığını ve bir işe yaramadığını kabul ettiler.
13 yıl sonra, yeni bir sürece, daha doğrusu bir denemeye giriyoruz.
Eski deneyimlerden süzülmüş olan DTP, yeniden Meclis’in çatısı altına girecek.
Eski kötü günleri görmüş Türk toplumu da, yeni bir başlangıç yapacak.
Acaba bu uzlaşı fırsatını karşılıklı olarak iyi kullanabilecek miyiz?
Acaba DTP’liler eski aşırılıklarını, eski deneyimsizliklerini bir kenara bırakın, sağduyu ile hareket edebilecekler mi?
Ben bu soruyu sormak istemiyorum.
Aksine, uzlaşıyı bulmamız gerektiğine inanıyorum.
Eğer bu ülkeyi böldürmek istemiyorsak, eğer onlar da huzur içinde yaşamak istiyorlarsa, hangi fırsatta birbirimize gol atacağımızı düşünmek yerine, nerelerde anlaşabileceğimizin hesabını yapalım.
Bunun başka bir çıkışı yok.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|