Mehmet Ali Birand
 
DEMEK Kİ, GÜNLÜK DOĞRU...
 
 

DEMEK Kİ,

GÜNLÜK DOĞRU...

 

Nokta Dergisi’nin didik didik aranışı, özellikle de aranış şekli, benim gibi çok kişinin kafasında soru işaretleri yarattı.

 

Nasıl olmasın ki?

 

Genelkurmay Başkanı önce Emniyet Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ediyor. Ardından basın toplantısında şikayetçi oluyor ve NOKTA Dergisi basılıyor.

 

Derginin aranması için askerin şikayeti yeterli görülüyor. Hem de, binadaki çalışanlar dışarı çıkarılıyor ve bilgisayar disketlerinde ne var ne yoksa alınıyor.

 

Sanırsınız ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en gizli sırları çalınmış ve bir baskınla bunlar geri alınacakmış...

 

Hayır sırf TSK içindeki köstebeklerin bulunabilmesi, günlüğün izinin bulunabilmesi için yapılan bir operasyon.

 

Böylesine bir duyarlık gösterildiğine, yasalar hiçe sayılarak, basın özgürlüğü umursanılmadan, sert eleştirilerin çıkacağı bilinmesine rağmen böyle bir baskın düzenlendiğine göre, bu işin içinde bir şeyler var.

 

Bir süre öncesine kadar, “günlük”lerin düzmece olup olmadığı ve TSK’yı sırf yıpratmak için ortaya atılıp atılmadığı tartışılıyordu. İnsanların kafasında soru işaretleri vardı.

 

Ancak, bu son baskın olayı, kafalardaki soru işaretlerini yok etti. Demek ki, Günlükler doğruymuş. Doğru olmasa,  bu kadar ciddiye alınır ve bu kadar gürültü çıkacağı bilinmesine rağmen harekete geçilir miydi?

 

Başkaları gibi, benim de anlayamadığım, Genelkurmay ve İçişleri’nin, günlüklerdeki darbe iddialarını incelemek, onların peşine düşmek yerine, NOKTA’yı hırpalamaları. Tabii bu daha kolay. NOKTA’nın eti ne budu ne? Diğer medya eleştirisine de kulaklarınızı kapattınız mı, mesele hallolur.

 

TSK, darbecilerin peşinde koşmaktan kurtulur.

 

AKP’li İçişleri Bakanlığı da, TSK’ya şirin görünmüş olur.

 

Bir süre sonra da, zaten olay unutulur gider.

 

Günlüklerin dışında, bir de Genelkurmay’ın bazı Sivil Toplum Kuruluşlarına (STK) verdiği parasal ve örgütsel destekle ilgili belge var. Onun da nasıl ve neden sızdırıldığı aranıyor.

 

Yine aynı tutumla karşı karşıyayız.

 

TSK’nın gerçekten bir lobi oluşturuyormuş izlenimi veren, bazı STK’lara para dağıtması konusu incelenmiyor, buna karşılık olayı ortaya çıkaran NOKTA dövülüyor.

 

Bu yaklaşımın, demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur.

 

Bütün bu karmaşa içinde, demokrasiye ve basın özgürlüğüne en büyük katkıyı NOKTA Dergisi yapmıştır. Kısa sürede devleşmiş, damgasını vurmuştur. Belki karşılığını ödemektedir, ancak yürekli gazetecilikte böyle olur.

 

Tebrik ederim...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…