TÜRKİYE, AB’NİN
PEŞİNİ BIRAKMIYOR
Çoğumuz korkmuştuk. Türkiye’de Avrupa rüyasının sonuna gelindiği havası esiyordu. Galiba yanılmışız...
Abdullah Gül ve Ali Babacan dün Türkiye-Avrupa ilişkileri açısından son derece önemli ve cesur bir adım attılar. Ben bu konuya daha önce de değinmiştim. Ali Babacan’ın neler yapmak istediğini anlatmıştım.
Şimdi resmen açıklandı.
400 sayfalık dev bir çalışma.
2013 yılına kadar, Avrupa Birliği’ne uyum sağlayabilmek için 200’ün üstünde yasa değişecek, 600’ün üstünde de ikincil değişiklik yapılacak.
Bu yaklaşımı herkes gerçekleştiremez.
Müthiş bir özgüven gerekiyor.
İnanılmaz bir siyasi kararlılık ve çalışkan bir bürokrasiye sahip olmalısınız.
Oysa bugün bakıyorsunuz, dışarıdan bir baskı gelmeden, hükümetten siyasi itme olmadan hareket etmeyen bir bürokrasimiz var. Hükümette ise, 3-4 bakanın dışında, AB konusuna pek sıcak bakmayan bir kabine ile karşı karşıyayız.
İşte bu direnişe karşı, Gül-Babacan ikilisi başkaldırıyor. Öylesine zor bir işe girişiyorlar ki, altından kalkamadıkları takdirde büyük puan kaybına uğrayacaklar.
Türkiye’nin Avrupa’ya verdiği mesaj çok açık:
“... Siz tereddüt içinde olabilirsiniz. Ancak bizler, uyum sürecini başlatıyoruz. Zira tam üyeliği elde etmek istiyoruz...”
Hazırlanan değişiklikler listesine baktım, daha kolay gerçekleştirilecek olanlar öne alınmış. Siyasi ve ekonomik açıdan zorluklarla dolu olan değişiklikler, daha sonraya bırakılmış.
Temel hedef, 2013 yılına gelene kadar, ekonomik uyumu gerçekleştirmek. Bu şekilde, zaman kaybından kurtulunacak.
İşin zor yanı, siyasi iradeyi gerçekleştirebilmekte.
Sadece Gül ile Babacan yetmez. Bu sürece tüm hükümetin ve ilerde Başbakan olacak kişinin de bu iradeyi sergilemesi ve işe asılması gerekiyor. Yoksa 400 sayfalık bu hazırlık raflarda kalır.
Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın, hem hükümeti hem de bürokrasiyi ateşlemek gibi son derece zor bir görevleri var. Zarar yok, genç adamlar, yaparlar. Desteği de bizlerden alırlar...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|