BABACAN’IN
CESARETİ...
Baş müzakereci Ali Babacan son derece güç, doğrusu büyük cesaret ve özgüven gerektiren bir adım attı.
Hükümet baktı ki, Avrupa Birliği darmadağın ve bunun faturası da Türkiye’ye çıkarılıyor, bazı ülkeler, Türkiye ile müzakereleri yavaşlatarak iç politika oyunu oynuyorlar, harekete geçti.
En zor yolu seçti:
“Madem ki müzakere sürecinde yavaşlama var, madem ki bazı ülkeler iç politika yapıyor, o zaman Avrupa Birliği’ne uyum konusunda biz ön alalım. Neler yapacağımızı kendi kendimize hazırlayalım” mantığıyla harekete geçti.
Bütün bürokrasi ayaklandırıldı ve 2007-2013 arasında, hangi yasaların nasıl ve ne zaman değiştirileceğinin bir listesi yapıldı.
350 sayfalık bir doküman çıktı ortaya. İlk defa böyle bir çalışma yapılıyor. Üstelik kaçış yolu da yok.
35 fasılda, AB ile Türkiye arasındaki farkların neler olduğu artık ortaya çıktı. AB’nin tarama süreci bitmek üzere. Yani, AB’ye uyum için neleri, nasıl değiştireceğimiz ortada. Geriye kalan, bu değişimleri gerçekleştirebilmek.
İşte 350 sayfalık bu doküman bunu ortaya çıkardı. 130 sivil toplum örgütüne yollandı ve onların görüşleri alınmaya başlandı.
Ben eminim, bu 130 sivil toplum örgütünden sadece 5-10’u ciddi bir çalışma yapacak. Diğerleri yanıt dahi vermeyecekler. O kadar önemli de değil.
Önemli olan, bu doküman Nisan sonu kesinleşecek ve AB Komisyonu’nun görüşü alınacak.
İşte asıl zorluk, bundan sonra başlayacak.
Zorlayıcı bir unsur bulunmamasına rağmen, dokümana alınan değişikliklerin Meclis’ten geçirilmesi ve uygulanması gerekecek.
İşte bu aşamada hükümetin tutumu önem kazanacak. Ülkemizdeki uygulama, dış baskı olmadan, hükümetlerin ve bürokrasinin keyfini bozmak istememesidir. Her şey kağıt üstünde bırakılır ve zaman içinde unutulur.
Babacan’ın cesareti, işte böyle bir alışkanlığı kırmak üzere harekete geçmesinden kaynaklanıyor.
Acaba AK Parti Hükümeti gereken iradeyi gösterebilecek mi? Israrla yasaları çıkarıp, can acıtıcı kararları alabilecek mi? Bürokrasi, uykusundan kaldırılabilecek mi?
Babacan söz veriyor : “Yapacağız” diyor.
Türkiye, bunu gerçekten başarabilirse, önünde kimse duramaz. Sarkozy bile Türkiye’yi engelleyemez...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|