Mehmet Ali Birand
 
KÜRT SORUNUNDA DÖNÜM NOKTASINDAYIZ
 
 

KÜRT SORUNUNDA

DÖNÜM NOKTASINDAYIZ

 

Başta Genelkurmay olmak üzere, Ankara’da sinirli bir bekleyiş var.

           

PKK ile mücadelede en kritik döneme giriyoruz.

           

Önümüzdeki ay Nevruz kutlamalarından, Mayıs ayı sonuna kadar geçecek olan süre, PKK’nın önümüzdeki aylarda nasıl bir strateji izleyeceğini ortaya çıkaracak.

           

PKK güç gösterisine girip, sivil itaatsizliği mi teşvik edecek? Sokaklara binlerce taraftarını mı dökecek? Güvenlik güçleriyle çatışmaları mı körükleyecek?

           

Bu soruların yanıtları, Mayıs sonrasını işaret edecek.

           

Büyük soru işareti, halen yürürlükteki ateşkesin devam edip etmeyeceği ile ilgili. Öcalan’dan kaynaklanan haberler, Mayıs ortasından itibaren PKK’nın silahlı faaliyete başlayacağı şeklinde. Bu, yine çatışmaların artması, yine kan dökülmeye başlaması, yine cenazeler ve büyük gösteriler anlamına geliyor.

           

Yani huzurumuz yine bozulacak.

           

PKK açısından bu kararı verebilmek çok kolay değil. Terörün yeniden ön plana çıkması, onların da büyük zararlara uğraması demek olacak.

           

Türkiye bir yandan askeri önlemlerini alıyor, birliklerini kaydırıyor ve hazırlıklarını yapıyor. Bir yandan da Amerika’yı sıkıştırıyor. Washington’a verilen mesaj özetle şöyle:

           

PKK teröre başlarsa, biz eninde sonunda Kuzey Irak’a yönelik bir müdahalede bulunmak zorunda kalırız. Bizim müdahalemiz, hem bizi hem de sizi rahatsız edecektir. Ancak mecbur kalırız. İyisi mi, siz harekete geçin ve bir şeyler yapın.”

           

Washington’un direkt olarak PKK üstünde ve dolaylı şekilde de Barzani üzerinden baskısı var. PKK’nın ateşkesi sürdürmesi gerektiği ısrarla kendilerine söyleniyor. Ateşkes bozulduğu ve Türk topraklarındaki terör hareketleri yeniden başladığı taktirde, bu baskının daha da somutlaşacağı mesajları yollanıyor.

           

PKK da bir yandan, Kuzey Irak Kürtleriyle stratejik işbirliğini güçlendirmeye, onları yanına çekmeye çalışıyor. Öte yandan da önümüzdeki seçimlere nasıl katılması gerektiğinin tartışmasını yapıyor. Bu seçimlerle birlikte TBMM’ne girmesinin -yani siyasallaşmanın- avantaj mı, yoksa dezavantaj mı getireceğinin hesabını yapıyor.

           

Özetlemek gerekirse, tam bir yol kavşağına geliyoruz.

           

PKK acaba Washington’u mu dinleyecek, yoksa İmralı’nın stratejisini mi benimseyecek? Kuzey Irak Kürtlerini yanına çekebilecek mi?

           

Önümüzdeki günler işte bunu ortaya çıkaracak.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…