Kararı be?enip alkı?layanlarımız da vardı, yerden yere vurup ele?tirenlerimiz de. Ancak ortada bir de gerçekler var. Yıllardan beri adı bir türlü konulmayan ve üzerinde sürekli ?ekilde tartı?ılan bir gerçek. Anayasa Mahkemesinin bundan sonra da uygulayaca?ı bir gerçek. 1. Anayasa Mahkemesi türbanı bir giysi özgürlü?ü çerçevesinde görmedi?ini, tam aksine dinin devleti yönetmesini isteyenler tarafından kullanılan bir simge olarak gördü?ünü ortaya koydu. 2. Mahkeme, türbanı destekleyecek olan tüm partileri bundan sonra da kapataca?ının en net i?aretini verdi.? Anayasa Mahkemesinin kararı çe?itli açılardan tartı?ıldı. Haftasonu açık oturumlarda ve yazılı basında ayrıntılı biçimde ele alındı. ?nümüzü görmemiz gerekiyor... Erdeme göre yargı, türban konusunda 1970lerde kapattı?ı Milli Nizam Partisinden bugüne kadar ki tüm karar ve içtihatlarında tutarlı davranıyor. Sadece Anayasa Mahkemesi de?il, Danı?tay hatta İnsan Hakları Mahkemesi kararları dahi aynı yönde.Tarhan Erdem "Artık bunun adını koyalım" dedi.Anayasaya "Dini kuralların devlete egemen olması savunulamaz" diye açıkça yazılmasını önerdi.Erdeme göre, böylece fikir özgürlü?ünün sınırı çizilmeli. Avrupada nasıl fa?ist partiler kapatılıyor, fikir özgürlü?ü o noktada durduruluyorsa, Türkiyede de dini devlet yönetimine getirmeye çalı?an partilerin yasaklanması Anayasaya net ?ekilde yazılmalı. Zira Anayasamız yeterince açık de?il.Aynı tartı?maya katılan Prof. Türker Alkan ise, tam aksini savundu. Bunun fikir özgürlü?ü içine girdi?ini, yasaklanmaması gerekti?ini söyledi. Sanıyorum artık bu önemli tartı?ma konusunu ele almamız gerekiyor. Zira Anayasamızda soyut bir laiklik ilkesi konuyor ve laikli?e aykırı sayılan her hareket cezalandırılıyor. Fikir özgürlü?ü sınırları yoruma açık ?ekilde kısıtlanıyor. Hatta yasalarımız daha da ileri gidiyor ve laikli?in liberal yorumlanmasına izin vermiyor. Dini amaçlı vakıflar kurdurulmuyor. Kamusal alanlarda dini simgelerin sergilenmesi yasaklanıyor. Tarhan Erdemin önerisi i?te bu açıdan ilginçti. Fikir özgürlü?ü sınırları ne kadar netle?irse, toplumumuz aynı oranda rahatlayacakatır. Bizim genel alı?kanlı?ımız, yasalarda netlik de?il, aksine soyut kalmaktır. ?zerinde titizlikle çalı?mak ve tüm varsayımlar dikkate alınarak yasa hazırlamak yerine, günün ko?ullarına ve esen rüzgarlara göre yorumlanabilecek soyut cümlelerle geçi?tiririz. Artık netle?me zamanı gelmi?tir. [email protected] Tarhan Erdem, Siyaset Meydanı programındaki konu?masında son derece önemli bir tespitte bulundu ve bir de teklif yaptı.