Mehmet Ali Birand
 
ERDOĞAN’IN GÖZÜ KORKUTULABİLİR Mİ?
 
 

ERDOĞAN’IN GÖZÜ

KORKUTULABİLİR Mİ?

 

AK Parti liderinin Köşk’e çıkma niyetiyle ilgili izlenimler pekiştikçe, laik kesimin tutumu da sertleşiyor.

 

Özellikle CHP, bu kesimin  bayraktarlığını yapıyor. AKP’ye bir alternatif olduğunu gösteriyor. AKP’yi istemeyenlerin ve laiklerin CHP’den başka seçenekleri bulunmadığı mesajını veriyor. Deniz Baykal, söylemini giderek sertleştiriyor. Başbakan’ı, laik sistemi değiştirmek isteyen adam, kendini de laikliğin sembolü olarak niteliyor. “Ya ben, ya o” diyor.

 

CHP’nin ön planda göründüğü bu mücadelenin içinde, Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhurbaşkanlığı makamı, YÖK, bir bölüm üniversiteler, bazı Sivil Toplum Örgütleri ve medyanın  önemli bir bölümü rol alıyorlar.

 

Önümüzdeki aylarda, özellikle Mart ayından itibaren bu gerilim artacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi adeta rejim kavgasına dönüştürülecek. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması, Cumhuriyet’in en önemli kalesinin düşmesi anlamına çekilecek. Türkiye’nin laik sistemi terk edip, şeriata kayacağı söylenecek. Fırtınalar estirilecek.

 

Bütün bu baskılar, Tayyip Erdoğan’ın gözünü korkutacak mı?

 

Kararını değiştirmesine yol  açacak mı?

 

Ben hiç sanmıyorum.

 

Hatta aksini düşünüyorum. Baskılar arttıkça, Erdoğan’ın inadının da artacağına ve kararlılığının daha da pekişeceğine inanıyorum. Zira, Erdoğan böyle bir insan. Tabiatı bu. Değişmesine de imkan yok. Cumhurbaşkanı olması durumunda, Türkiye’nin laiklikten uzaklaşacağını reddediyor. Türkiye’de  rejimin değiştirilemeyeceği, AK Parti’nin de böyle bir niyeti olmadığını vurguluyor. Söylenen bütün sözleri, itirazları samimi bulmuyor. Bunların sadece siyaseten söylendiğine, genel seçimlerle ilgili hesaplardan dolayı böyle bir taktik sürdürüldüğüne inanıyor.

 

Başbakan ayrıca, askerin bu işi darbe yapmaya kadar götüreceği fikrinde de değil. Onu en çok düşündüren, Çankaya’ya çıkması durumunda partinin genel seçimlerde nasıl bir performans gösterebileceği ve orta vadede de partinin dağılıp dağılmayacağı.

 

Bu iki sorunun yanıtını da Gül’e bağlıyor. Gül’ün maharetine  bırakıyor.  Belki de kendi içinden “Bu kadarını da Gül düşünsün” diyor.

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…