TSK KENDİ İÇİNDE 4 AYDIR
BÜYÜK BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜYOR
Bilmem gözünüze çarpmış mıydı ?
Cuma günü (13.2.2009) günü bu köşedeki yazımın teması, TSK’ya yönelik bir kampanyanın önünü almak ve kamu oyunda giderek yaygınlaşan, kimi emekli kimi muvazzaf subayların siyasi iktidarları yıpratmak veya vatan uğruna yasadışı çalışmalara katıldıkları izlenimini yok etmek için, TSK’ nın kendi içinde yoğun bir araştırma-soruşturma açmasının çok yarar sağlayacağı idi.
TSK‘nın duyarlıklarını bilirim. Üstüne leke sıçratmam ak için büyük çaba harcar ve zaman zaman en üst rütbelere kadar ulaşan soruşturmalarla kendi içini temizler.
Ancak şu sıralardaki durum farklı.
Bu kurum hakkında o kadar söylenti yayılıyor, öylesine bir dezenformasyon yapılıyor ki, sokaktaki vatandaş yavaş yavaş “Bunların yüzde 80’i yalan olsa, geriye kalan yüzde 20’nin bile incelenmesi ve sorumluların cezalandırılması gerekir” demeye başlıyor.
Ben de yazımda, bu oluşuma dikkat çekip, “ Genelkurmay kamu oyu önüne çıkıp, ciddi bir araştırma başlatacağını ve yasadışı olaylara karışanları cezalandıracağını söylemeli” demiştim.
GENELKURMAY HAREKETE
GEÇMİŞ DURUMDA...
Yazımın üstünden kısa bir süre geçti ve, TSK’daki gelişmeleri çok yakından bilen, hatta bilgilendirilen ve Genelkurmay Başkanlığının güvenine sahip olduğunu bildiğim emekli bir komutan ile konuştum. Yazımı okumuş. Karşılıklı saygıya dayanan ilişkimiz çerçevesinde bana son derece önemli bir bilgi verdi:
“Birand, senin makalende önerdiğin soruşturmayı Genelkurmay Başkanlığının tam 4 ay önce başlattığından eminim. Kimsenin şüphesi olmasın.Silahlı kuvvetler olaylarda ön almayı çok iyi bilir. Kanun ve yönetmelikler dışı hareket edenleri, rütbe ve makamı ne olursa olsun cezalandırmaktan çekinmez. Bunu da gizlilik içinde yapar.”
Tahmin edebileceğiniz gibi çok şaşırdım.
Ardından, başka kaynakları aradım. Bu gelişmenin ayrıntılarını araştırdım.
Genelkurmay, çokaz kişinin bildiği ve gerçekten sessiz sedasız büyük bir inceleme başlatmış. Araştırma kapsamı içine alınan başlıklar da şunlar:
Hangi muvazzaf subayın, hangi dernek ile ilişkisi var. Bu dernek ne gibi faaliyette bulunuyor.
Hangi emekli üst düzey komutanın hangi dernekle ilişkisi olduğu, kimin hangi gazetede yazı yazdığı veya TV kanalında göründüğü. (Benim edindiğim bilgiye göre, emeklilerin önemli bir bölümü konuşmaları, söylemleri ve gereksiz faaliyetlerinden dolayı uyarılmış ve bu tip faaliyetlerden vaz geçmeleri istenmiş. Çoğunluk bu uyarıları dikkate almış. Diğer bir bölümü ise, uyarıya uymamış)
Askeri harekatlarla ilgili İstihbarat bilgilerini görenlerin, TSK’nın istihbaratını okuma yetkisi olanların ilişkileri ve eğilimleri.
İhalelerdeki veya alım satımlardaki yolsuzluk iddiaları.
Kadrolarda bulunan siviller kadar, muvazzafların parti veya ideolojik eğilimleri.
DARBE GÜNLÜKLERİ İLE
İLGİLİ SORUŞTURMADA VAR
Beni çok şaşırtan diğer bir haber de, TSK’nın ünlü DARBE GÜNLÜKLERİ diye bilinen ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in bilgisayar ortamında kopyalandığı iddia edilen günlüklerinin de araştırılmış olması.
2003-2005 döneminde, irtcaya karşı bir darbe girişimi planlandığı, ancak Genelkurmay Başkanından ve kuvvetlerden yeterince destek bulunamadığı için vaz geçildiği ileri sürülen, “Sarıkız” ve “Ayışığı”kod adlı girişimler hakkında da inceleme yapıldığını ve sümen altı edilmediğini öğrendim. Hazırlanan raporun kocaman bir kitap kalınlığında olduğunu duydum.
Ben böyle bir araştırma yapıldığını daha önce hiç duymadığım gibi, varılan sonucu da bilmiyorum. Medyada da hiç okumadım. Zaten bu köşede okuduklarınızdan hiçbirini resmen doğrulatamadım. Buna rağmen, bu gelişmeleri yazmakta tereddüt etmememin nedeni, bana bilgi veren kaynağa olan güvenimdir.
Tabii şimdi haklı olarak “Genelkurmay neden açıklamıyor? Bunların paylaşılması toplumu memnun etmez mi? ” diye sorabilirsiniz. Daha önce de değindiğim gibi, TSK yeni Genelkurmaybaşkanı Başbuğ’un eskilere oranla çok daha açık olmasına rağmen, halkla ilişkiler konusunda hala çekimser. Eski alışkanlıklar sürüyor. İçine kapanık kalmayı tercih ediyor. Kendi iç sorunlarını dallanıp budaklanmadan çözmeyi esas sayıyor. Enformasyonun gücünü bilmeleri ve zaman zaman çok etkili şekilde kullanmalarına rağmen, TSK içi söz konusu olunca suskunlaşıyor. Oysa tam tersine, ne kadar şeffaf olunursa, kamu oyundaki inanırlığı ve saygınlığı daha da artacaktır.
Bakalım bu Cuma günkü brifingde, yukarda yazdıklarımla ilgili bir soru sorulursa, bunların ne oranda doğru, ne oranda abartılı olduğunu anlayabileceğiz...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|