AKP ?İMDİ DE İ?KİYE
KAFASINI TAKTI...
Ak Parti (AKP) yönetiminin bir konuya dikkatini çekmek istiyorum.
Son haftalarda ba?ta Ba?bakan olmak üzere, partinin önde gelenlerine sempatik gözükmek, büyüklerinin gözüne girmek isteyen bürokrasiden kaynaklanan garip kararlar çıkar oldu.
Kimi AKP belediyelerinden, kimi bakanlıklardan öylesine kararlar alınıyor ki, insan ister istemez kaygılanıyor. Türban kararından sonra, ?imdi yeni adımların atılmaya ba?landı?ı ve Türkiye?yi orta do?u karanlı?ına çekmek isteyenlerin i?ba?ı yaptıkları izlenimi yaygınla?ıyor.
Alt alta yazınca i?in rengi de?i?iyor.
Hava alanında rakı ilanları kaldırılıyor.
TV?lerde içki kadehlerinin görünmesi yasaklanıyor.
Birçok kentte, alkol satanlar kırmızı bölgelere sürülüyor.
Alkollü içkilerin reklam veya sponsorluk harcamalarının vergiden dü?ülmemesi için yasa çıkarılıyor.
Ne oluyorsunuz ?
İnsanların içki içip içmemelerinin kahyası sizler misiniz ?
Türkiye?nin en önemli kültüründen biri sayılan rakı üretiminden ne istiyorsunuz ?
?arap üretimini neden öldürmek istiyorsunuz ?
Bütün bunların mutlaka kendinize göre gerekçeleri vardır. Ancak sabıkanız artık o kadar arttı ki, ister istemez i?in içinde i? aranıyor.
İktidarın bir politikası mı ?
Yoksa, bürokraside ,? partide, kendini göstermek isteyen küçük kafalar mı bu i?güzarlık pe?inde ko?uyorlar.
Bunun önünü almak çok kolay.
Ba?bakan çıkar ve iki kelime etti mi, biter. O konu?madı?ı sürece, bizlerin faturayı ona kesece?imizi de bilmeli...
BEL?İKA BİZE KIZMADAN,
KENDİ DURUMUNA BAKMALI
Türk kamuoyu geçen hafta büyük bir ?a?kınlık ya?adı.
Bir Belçika mahkemesi, DHKP-C?yi terör örgütü olarak nitelemedi ve lider kadrosunu hafif sayılabilecek cezalara çarptırdı.
Türk kamuoyu için DHKP-C tam anlamıyla terör örgütüydü.
En unutulamayacak eylemleri Sabancı cinayetiydi.
Hangi gerekçeyle olursa olsun, göz göre göre üç ki?inin canını almı?lardı. Sadece bu kadarı dahi yetmez miydi? Di?er eylemlerini bir yana bırakalım, sadece bu olay, lider kadrosunun sert ?ekilde cezalandırılmasını gerektirmez miydi?
Belçika mahkemesinin kararı Türk kamuoyunda ne kadar haklı bir tepki yarattı. Belçika mahkemesinin gerekçesi bir türlü anla?ılamadı. Belçikalı yetkililer de, mahkemelerinin neden böyle hareket ettiklerini ya anlatamadılar veya anlatmak zahmetine katlanmadılar.
Oysa Belçikalı mahkeme, DHKP-C?yi sadece Belçika sınırları içindeki suçlarından dolayı yargılamı?tı. Yani, ruhsatsız silah ta?ımak, sahte pasaport ta?ımak vs gibi, terör örgütü damgası vurdurtmayan suçlardan ceza vermi?ti. O zaman da bu cezalar normal görülmeliydi.
İ?in asıl garip yanı, Belçika?nın DHKP-C?yi yıllardır korudu?u izlenimi veren tutumu ve mahkeme sırasında da Türkiye?deki cinayetlerinin görmezden gelinmesiydi.
Mahkeme heyeti ellerindeki yasalarla ancak bu kadar hareket edebilirdi. Bundan dolayı, sorumlulu?u mahkeme heyetinde de?il, Belçika yasalarında aramak gerekiyor.
Bu yasalarda gereken de?i?iklikler yapılmadı?ı ve genel mantık yapısı de?i?tirilmedi?i sürece, terör örgütleri ve katiller, özgürlükler adına Belçika?yı doldururlar. Belçika dı?i?leri Bakanı, Türkiye?deki tepkilere kızmak yerine, ülkesindeki genel yakla?ımı gözden geçirse daha iyi olur.
Belçika ne derse desin, DHKP- C bizim için terör örgütüdür. Yaptıklarının özgürlüklerle hiç bir ilgisi yoktur.
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|