Mehmet Ali Birand
 
MERKEL’İN TÜRKİYE’YE BAKIŞI FARKLI...
 
 

MERKEL’İN TÜRKİYE’YE

BAKIŞI FARKLI...


Almanya Başbakanı Merkel’in¸ geçen hafta Erdoğan ile görüşmesi ve ardından düzenlediği basın toplantısındaki konuşması, Türkiye-AB ilişkileri açısından önemli mesajlarla doluydu.


Merkel, hükümetinin, Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesini tercih ettiğini, ancak AB’nin daha önce aldığı kararlara uyacağını açıkladı. Yani Alman Devletinin attığı imzaya sadık kalacağını söyledi.


Merkel, bunu ilk defa söylemiyor. Ancak uzun süredir “Ahde vefa” yaklaşımı yerine, İmtiyazlı Ortaklıktan söz eder olmuştu.


Durumu biraz daha açarsak, Berlin, Türkiye’nin tam üye olmasını bir türlü içine sindiremiyor. Daha doğrusu, iktidarı oluşturan koalisyonun Hıristiyan Demokrat kesimi tam üyelik fikrine karşı çıkıyor. Sosyal Demokrat  kanadı  ise, Türkiye’nin  tam üyeliğinde ısrarlı. Hıristiyan  Demokratlar, kendi tabanına konuşurken “imtiyazlı ortaklık” diyorlar, Türkiye veya koalisyon ortaklarına konuşunken, Türkiye’yi tüm koşulları yerine getirdiği taktirde tam üye olarak kabul edeceklerini söylüyorlar.


Merkel, bu politikasıyla, Fransız Devlet Başkanı Sarkozy’den bir miktar uzaklaşıyor. Sarkozy kafadan HAYIR diyor. Türkiye’nin Avrupalılığını dahi sorguluyor. Ancak o da, müzakerelerin tümüyle  durdurulmasını istemiyor. Ufak tefek engeller çıkartmakla yetiniyor.


Özetlemek gerekirse, Türkiye’nin  önünde  görülen Merkel-Sarkozy engeli sanıldığı kadar güçlü değil.


Eğer Türkiye AB ile ilişkileri tekrar hatırlayıp reformları harekete geçirirse, tahmininden daha hızlı ilerleyebilecektir.  Tam üyelik koşullarını yerine getirmeye başlamış olan bir Türkiye’yi kimseler engelleyemeyecektir. En büyük hata, “Ne yaparsak yapalım, Merkel ile Sarkozy bize geçit vermeyecek” mantığı ile hareket edip, ipe un sermek ve bu cephenin değişmesini beklemek olur. Boş yere zaman  harcarız.


Israrla ve  bilerek söylüyorum.


Tüm koşulları yerine getirmiş olan bir Türkiye’nin tam üyeliğini kimse uzun süre engelleyemez. Belki zaman zaman ayak sürüyebilirler, ancak sonunda pes ederler. İyisi mi, biz etrafla uğraşmayı bırakıp, üstümüze düşeni yapalım.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…