BABACAN: AB KONUSUNDA
HEPİNİZİ ?A?IRTACA?IZ
Bugün gündem bamba?ka yerlerde olsa dahi, ben size Ali Babacan ile yaptı?ım bir söyle?iden söz edece?im. Ali Babacan, Türkiye?nin hem dı?i?leri Bakanı, hem de Avrupa Birli?i ile müzakerelerini sürdüren bir bakan.
?stelik, uzunca bir süredir, gerçek i?i olan AB müzakerecili?ini unutmakla suçlanan bir bakan. Gerçekten de, belki Babacan ki?i olarak de?il, ancak Ak Parti 2006 yılından bu yana Avrupa projesini bo?ladı.Hiç bir?ey yapılmadı?ı ve adeta ? tam üye adaylı?ı statüsü? ho?una gidiyormu? ve böyle kalmak i?ine geliyormu? gibi bir izlenim giderek yaygınla?tı. Bu konuyu yakından izleyen bizler açısından, AKP sanki dosyayı kapatmı? ve kendini türban tartı?malarına bırakmı?tı.
Geçenlerde, Cumhurba?kanı Gül ile Kahire?den dönerken dayanamayıp sormu?tum:
?AB projesinin kapa?ı kapandı mı?? demi?tim.Aldı?ım yanıt ilginçti. Gül, 2007?nin seçimler nedeniyle kaybedildi?ini, ancak artık bu gerekçelerin kalmadı?ını ve 2008?in Avrupa Yılı olaca?ını söylemi?ti.
Ali Babacan ile dün Radikal Gazetesiyle birlikte? da?ıtılan KRİTER dergisi için uzun bir söyle?i (tam metin için bakın:? HYPERLINK "http://www.kriterdergisi.com" www.kriterdergisi.com) yaptım ve Cumhurba?kanı ile aynı görü?te olup olmadı?ını sorarak ba?ladım.
Babacan, 2007?de bir ?eyler yapılamadı?ını zorla dahi olsa kabul ediyor, ancak 2007?de Türkiye?nin ba?arılı bir demokrasi sınavından geçti?ini ve meyvaların 2008?de alınaca?ını söyledikten sonra, kamu oyundaki ?hiçbir ?ey yapılmıyor? izleniminin dı?ardan kaynaklandı?ına dikkat çekti:
??2007?den itibaren Türkiye?de Avrupa Birli?i ile ilgili algılamada acaba ?bu i? olacak mı, olmayacak mı?? gibi soru i?aretlerinde biraz ço?alma olduysa veya algılamada biraz bozulma olduysa bunun en önemli sebebi dı?arıda olup bitenler. Almanya ve Fransa?dan böyle sürekli olumsuz mesajlar geldikçe, ku?kusuz bizim kamuoyunda çok geni? yankı buluyor. Ve ister istemez bu i? olacak mı, sorularını da ço?altıyor. Dolayısıyla ben e?er kamuoyunda böyle bir algılama varsa, bizim bu konudaki niyetimizden öte, dı?ardan gelen bu yakla?ımların bu duyumların daha fazla etkili oldu?unu dü?ünüyorum.?
Babacan?a? göre, dı?arıdaki izlenimin aksine, hükümet hızlı bir çalı?ma içinde:
?Eylül?den bu yana 229 tane toplantı gerçekle?tirildi. Bunların hepsi AB müktesebatına uyum ile ilgili çalı?malar. Sadece Brüksel?e 5 ayda 17 heyet gönderildi. A?a?ı yukarı haftada bir heyetimiz Brüksel?de. Aynı zamanda Brüksel?den de Ankara?ya heyetler geliyor, toplantılar yapılıyor. 35 faslın 35?inde de ilerleme devam ediyor... Teknik yönden sürekli ilerleme yapıyoruz. Siz, 301?e Vakıflar yasasına bakıp, orada bir kıpırdama yoksa,? bir?ey olmuyor sonucuna varıyorsunuz. 35 faslın 35?inde de reformlarımıza devam etme ve ne yaptı?ımızı Komisyon ile kontrol etme imkanımız var.?
SARKOZY İLE MERKEL
?? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? BİZİ ETKİLEMİYOR?
Ali Babacan ile söyle?imin en uzun yanı, Alman Ba?bakanı Merkel ve Fransız Devlet Ba?kanı Sarkozy?nin, Türkiye?nin tam üyelik giri?imine kar?ı tutumları ve Ba?bakan?ın açıkladı 3?lü doruk toplantısıydı. Bende bu giri?imin çok riskli oldu?una inananlardanım.
Dı?i?leri Bakanı ve Ba? Müzakereci kendinden emin. ? ?çlü dorukta sadece tam üyelik konu?uruz?diyor.
?Sarkozy ile bizim seçimlerimizden sonra ve o Cumhurba?kanı olduktan sonra, iki kere masaya oturduk. Biri New York?da, biri de Lizbon?da. İkisinde de bunu açık ifadelerle söyledi. Ben süreci durdurmak, süreci engellemek istemiyorum. Sürecin devamından yanayım dedi. Merkel ile ilgili biliyorsunuz, bir süre endi?eler vardı. Alman dönem ba?kanlı?ında biz 3 fasıl açtık. Alman dönem ba?kanlı?ı ilerlemenin en hızlı oldu?u dönemlerden biri oldu. Buradaki görü? ayrılı?ı, sürecin sonunda ne olaca?ı ile ilgili. Yani biri diyor ki tam üyelik olmasın, ayrıcalıklı ortaklık olsun. Biri de diyor ki, iki alternatif olsun, ?imdiden adını koyalım. Biri tam üyelik, biri tam üyelikten farklı bir ?ey. Ve bunun da ?imdiden adını koyalım. Biz bu konularda ikisiyle de anla?amıyoruz. Merkel ile de anla?amıyoruz, Sarkozy ile de anla?amıyoruz. Bu bizim için ?imdilik belki problem de?il, ama üyelik yakla?tıkça bunların oturulup, konu?ulması gerekecek.?
MAB:? O zaman, Sarkozy ile Merkel?in bu tutumları sizi rahatsız etmiyor mu??
ALİ BABACAN : Hayır, kesinlikle etmiyor. Yani onlar sürecin sonunda ne olaca?ı ile ilgili bazı görü?ler beyan ediyorlar diye, bizim ne moralimizi bozacak, ne de süreci yava?latacak halimiz var. Bu i? biraz sabır i?i, inatla ısrarla pe?inden ko?mak i?i. AB süreci böyle bir süreç, bunun bütün zorluklarına, sıkıntılarına hep beraber katlanaca?ız. Ve kolay olmayaca?ını da bilece?iz ba?tan. Güllük, gülistanlık, bol ?eritli bir otoban de?il bu yol. Türkiye?ye öngörülebilirlik getiriyoruz, Türkiye?ye hem 2006?da hem 2007?de 20 milyar $?ın üzerinde do?rudan sermaye girdiyse, bu Türkiye?ye kazandırdı?ımız öngörülebilirli?in bir ifadesidir.? AB süreci olmasa Türkiye?nin, bu kadar sermaye girmesinin imkanı yok. AB sürecinde Türkiye kazançlı çıkıyor.?
MAB Peki Ali Bey, bu iki lider toplantıdan çıktıkları zaman dı?arıya deseler ki, çok iyi bir görü?me oldu, birçok konuda görü? birli?ine vardık. Dı?arıya yansıyacak olan, Türkiye?nin imtiyazlı ortaklı?a yakla?tı?ı izlenimi olmayacak mı? Böyle bir risk yok mu?
ALİ BABACAN Biz böyle bir toplantı e?er olursa, kesin de?il bu, toplantının kesinlikle ve kesinlikle Türkiye?nin AB sürecinin sonunda ne olaca?ını, bunun yeniden tartı?maya açılacak bir toplantı olamayaca?ını ifade ediyoruz. Madrid?de sayın Ba?bakanımız açık açık bunu söyledi. Hatta isim vererek söyledi. E?er dedi, Sayın Merkel ya da Sayın Sarkozy böyle bir?eylerin pe?indeyse, bu olmayacak bilsinler dedi. Türkiye?nin hedefi tam üyeliktir, ba?ka herhangi bir alternatifi kabul etmemiz, tartı?maya açmamız mümkün de?il dedi. Biz bu kadar söyledikten sonra, e?er adamlar yapalım biz bu toplantıyı diyorlarsa, bizim orada konu?aca?ımız da bellidir, konu?mayaca?ımız da bellidir.?
İ?te verilen sözler.
Bizde bunun takipçisi olaca?ız.
AB projesinin arkasını bırakmayaca?ız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|