BABACAN’IN ELİNİ
BAŞBAKAN MI TUTUYOR ?
Babacan sorununun bir bölümü kişisel yaklaşımından kaynaklanıyor ise, diğer bölümü de Başbakan’dan veya hükümetten kaynaklanmaktadır.
Eğer bugün reformlar beklendiği gibi devreye girmiyor, Türkiye ayak sürüyormuş gibi bir izlenim veriyorsa, bu genelde hükümetteki tutumunun bir yansımasıdır. Babacan’ın, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül ile olan abi-kardeş ilişkisi de, başmüzakerecinin sesini yükseltmesini ve hükümetin AB konusunda hareketlenmesinin lokomotifi gibi hareket etmesini engellemektedir.
Babacan’ın bir AB misyonu yoktur. Sadece Erdoğan-Gül ikilisinin ona verdikleri bir görevi yerine getirmekten başka bir tutkusu da bulunmamaktadır.
Bugünlerdeki Avrupa turunda da, üstü kapalı veya açık şekilde kendine hep aynı soru sorulacak:
- Neden heyecanınızı kaybettiniz ? Neden reformlar yavaşladı ?
Babacan istediği kadar heyecanımızı kaybetmediğimizi söylesin, hatta örnekler versin, inandırıcı olamayacaktır.
İnandırıcı olabilmesinin tek yolu, 301’in değiştirileceğini açık ve net şekilde söylemesine bağlıdır.
Türkiye’yi ve Babacan’ı başka hiçbir şey kurtaramaz.
Ya 301’in önümüzdeki günlerde değiştirileceğini ve Kopenhag Kriterleri’ne uygun hale getirileceğinin güvencesi verilir ya da ekim sonunda çıkarılacak olan İlerleme Raporu, Türkiye’yi yukardan aşağı eleştiri yağmuruna tutar.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|