Mehmet Ali Birand
 
AB’ye İNAT, İŞKENCE VE İDAM’I GERİ GETİRELİM
 
 

AB’ye İNAT, İŞKENCE

VE İDAM’I GERİ GETİRELİM

 

Eğer Avrupa Birliği AK Parti’nin projesi olmasaydı, herhalde bu kadar büyük bir muhalefetle karşılaşmazdı. AKP’ye veya Erdoğan’a kim kızarsa, AB’yi  Başbakana muhalefet için kullanıyor.

           

AB muhalifleri artık kendilerini kaybetmiş durumdalar. 1970-80’lerdeki Yunanistan aklıma geliyor. Yağmur yağsa, Türkiye’den bilinirdi. Her türlü sorundan Türkiye sorumlu bulunurdu. Tarım rekoltesinin azalmasından tutun , trafikteki sıkışıklığa kadar herşey bize fatura edilirdi. Bugün aynı durum AB için geçerli.

           

Beni ençok rahatsız eden, Kopenhag Kriterlerine uyum için yapılan reformların AB’ye ödün verilmesi gibi gösterilmesi. “Adamlar bize, şunu bunu değiştirin diyorlar, sonra da Tam Üye olamayacağımızdan söz ediyorlar.”  diyenleri anlayamıyorum.

           

Ne yapalım yani ?

           

AB’ye kafa tutmak için idam’ı geri mi getirelim?

           

İşkence yapılmasını serbest mi bırakalım? “Arkadaşlar, AB’ye inat kapılar açıldı. Hodri meydan. Basın işkenceyi” mi diyelim.

           

İnsaf.

           

Bana, Türkiye’nin aleyhine sonuç veren bir tek uyum reformu gösteremezsiniz.

           

İşte Avrupa Parlamentosundaki son tartışmaları bu gözle okursak, işlerin rengi değişir.

           

Parlamentonun raporundaki saçmalıklar temizlendi ve geriye eleştiriler kaldı. Bunlar da hiç az değil. Oldukça da sert.

 

Bence bunların en başında 301 inci madde geliyor.

 

Genişlemeden sorumlu Komiser Olli Rehn’in parlamentodaki konuşmasına bu açıdan önem vermek gerekiyor. Rehn öyle bir dil kullandı, öyle şeyler söyledi ki, Türkiye’nin artık 301’i değiştirmemek gibi bir şansı kalmadı. Adalet Bakanı Çiçek istediği kadar eleştirinin değil, aşağılamanın cezalandırıldığını söylesin, eğer Türkiye’de hala Hırant Dink’ler 301’den yargılanıyorlarsa, bizim bu maddeyi değiştirmekten başka çaremiz yoktur.

 

Üstelik, bu maddeyi Avrupa Birliği için değil, kendimiz için değiştirmek zorundayız. Eğer AB olmasa da değişecektir. Ancak daha uzun yıllar alacak, daha fazla kan dökülecektir. AB’ nin araya girmesi sadece süreyi azaltmaktadır, o kadar.

           

Allah rızası için bana söyleyin, Türkiye ne zaman dış baskı olmadan ekonomik veya sosyal- kültürel alanda doğru dürüst bir adım atmıştır.

           

Hadi canım sizde…



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…