AB’DEN MESAJ VAR:
301’İ KALDIRIN(!)
Ali Babacan geçen haftayı Brüksel’de geçirdi. Aynı sırada, bir başka heyet de Brüksel’de müzakere sürecini yürütüyordu. Yani, hem Komisyon hem de Konsey ile tatil sonrasında veya sonbaharda beklenen Kıbrıs krizi öncesinde ilk temas yapılmış oldu. Türk yetkililerine önemli mesajlar ve ipuçları verildi.
Avrupa Birliği yetkililerinin verdikleri mesajlar son derece netti.
Bana da tekrarladılar.
“Eğer Kıbrıs krizinin büyümesini istemiyorsanız… Eğer bu krizin kontrolden çıkıp, Türkiye ile AB ilişkilerinin durmasına yol açmasını engellemek istiyorsanız… Hemen harekete geçin…”
Harekete geçip ne yapmamız gerekiyor ?
“Reformlarınıza öncelik verin. Kıbrıs konusundaki sıkışıklığı görüyor ve anlıyoruz. Bir tren kazasına uğramamak için, en kolay gerçekleştirebileceklerinizi ön plana çıkarın. Reformları hızlandırın…”
Reformlardan ne kastediliyor?
1) 301’i tümüyle kaldırın veya gereken değişiklikleri yapın. 301 ile yolunuza devam edemezsiniz.
2) Vakıflar ile ilgili yasayı biraz daha düzeltip yasalaştırın.
3) Ombudsman yasasını çıkarın.
4) TSK harcamalarını Sayıştay denetimine sokun.
5) Ruhban Okulu sorununu çözün.
Aslında yukarda sayılan reformların önemli bölümü -301 hariç- 19 Eylül’de toplanacak olan TBMM oturumunda oylanacak olan 9’uncu reform paketinin içinde. Ancak 301 kilit konumda.
Brüksel’den konuştuğum AB Komisyonu yetkilileri bu konuda çok nettiler:
“Eğer Kıbrıs konusundaki sıkışıklıktan kurtulmak isteniyorsa, gerçekten en etkili yaklaşım, 301’in şu veya bu şekilde değiştirilmesini gerektirir. Bunu başarabildiğiniz taktirde, birçok ülkenin tutumunu etkileyeceksiniz. Kıbrıs konusunun, AB reformlarıyla ilişkili olmadığını ileri sürebileceksiniz. Elinizi rahatlatacaktır. Birçok ülke, Türkiye’yi yaptığı reformlarla değerlendirmek istiyor. Kıbrıs’ı ön plana çıkartmak istemiyor.”
Bu yaklaşım çok önemli. Zaten ilk günden beri biliniyordu. Kıbrıs tuzağından kurtulmanın tek yolu olarak reformların ön plana çıkarılmasının üstünde duruluyordu. Ancak hükümet hareketlenmiyordu.
Ancak şimdi durum değişiyor galiba…
Ali Babacan Brüksel’deki basın toplantısında, 301 ile ilgili bir hazırlıkları bulunmadığını, yargının kendi içinde ince ayar yapacağını söylemişti. Oysa Ankara’daki gelişmeler hiçte öyle değil. Hükümet, 301’i tümüyle kaldıramayacağını, ancak bazı değişiklikler yapmayı planlıyor. Hatta gizliden gizliye hazırlıklar dahi yapılıyor. Ancak sıkıntı, milliyetçiler ve ulusalcıların baskısından kaynaklanıyor. Seçim öncesinde bu grupların tepkisinden çekinen hükümet, kamu oyunun desteğini elde etmeye çalışacak. Önümüzdeki günlerde konu kamuoyunda tartışılmaya başlanacak.
Eğer Türkiye, AB ile ilişkilerde Kıbrıs tuzağına düşmek istemiyorsa, T.C.Kanunudaki 301’inci maddeyi iptal etmelidir. 301 hem Türk toplumunun belirli bir bölümünü hem de AB ile ilişkileri yıpratmaktadır. Üstelik hiçbir yarar da sağlamamaktadır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|