DİYANET BAŞKANINI
DİNLESENİZE…
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, göreve başladığından bu yana son derece önemli işler yapıyor. Aslında, son derece nankör bir makamın başında. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu ülkede din işlerini yönlendiren bir kurumdur. Ancak, maşallahı var, bilen de bilmeyen de bir din üstadı gibi konuşuyor. Din bilimiyle hiçbir ilişkisi olmamasına rağmen ahkam kesenlerin sayısı, özellikle son yıllarda çok artmaya başladı. Daha da kötüsü, hurafelerle dini karıştıranlar meydanlarda dolaşıyor ve insanlarımızı da zehirliyorlar.
Bardakoğlu, bir cahil ordusuna karşı savaş veriyor.
Şu son haftalarda iki çıkışı var ki, çok dikkatimi çekti. Bunları ilk defa söylemiyordu, ancak bu defa daha çok ilgi topladı.
Her şeyin başında, “mimari ucubeler” diye adlandırdığı camiler geliyor.
Cami yapımı, daha önceki Diyanet İşleri Başkanları’nın da en büyük sorunuydu. Ancak bir türlü önlenemiyor. Türkiye’de her yıl 500 adet, cami kisvesi altında ticarethaneler inşa ediliyor ve devlet hala seyirci kalıyor.
Bardakoğlu bunlara “mimari ucube” diyor ve Diyanet’in denetiminin dışındaki bu gelişmeyi kontrol edemediklerini anlatıyor:
“...Biz caminin yapıldığından ancak, o cami için kadro istenildiğinde haberdar oluyoruz. Bu, Türkiye’ye yakışan bir durum değildir. Bazen de cami altına yapılan dükkanlar, berbere, kasaba, kebapçıya, kasetçiye, süpermarkete, kim çok kira verirse ona veriliyor. Böylece cami belli bir ekonomik güce sahip olursa, o zaman kadro da istenmeyebiliyor. Caminin gelirine göre, kendi gönlünce bir hoca efendiyi istihdam ediyor. Böylece kendi yağıyla kavruluyor ama kullandığı yağ bütün çevreyi rahatsız ediyor. Böyle vahim bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Ses düzenleri iyi olmayınca adeta hocanın 20-30 yıllık birikimi heba oluyor. Geriye teneke bir sesin rahatsız ediciliği kalıyor.”
Konu cami olunca, kimse ağzını açamıyor. Birtakım açıkgözler, bu korkudan yararlanıp para kazanıyorlar.
Aslında bu kargaşayı AKP herhangi bir başka partiden çok daha kolay halledebilecekken, galiba onlar da oy kaygısıyla pek ilgilenmiyorlar.
Bardakoğlu’nun kurban ve av konusundaki yaklaşımı da farklı.
Meydanlarda, parklarda kurban kesilmesine karşı çıkıyor. Bunun ibadetle bir ilgisi olmadığını söylüyor.
Hele, cahil takımının hurafelere dayandırdığı, ancak Hazreti Muhammed’e atfedilen, oysa gerçekliği olmayan hadislerin temizlenmesi konusundaki girişimi de çok önemli. Bu hadislerde kadına yönelik şiddeti meşru gösteren, hatta dolaylı yorumlarla töre cinayetlerini dahi hoşgörüyle karşılayanlar var.
Bardakoğlu, bu hadisleri temizletebildiği ve bunların artık geçersiz olduğunu halka anlatabildiği taktirde, tam bir devrimi gerçekleştirmiş olacak. Adını da Diyanet tarihine yazdıracak…
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|