İRAN’DAN ILIMLI
HABERLER VAR...
Uluslararası ilişkilerin büyük bölümü, karşılıklı güven veya güvensizlikten etkileniyor. Veya karşılıklı iletişimsizliğe kurban gidiyor.
İran ile Batı dünyası arasındaki nükleer gerilimin temelinde işte bu iki kelime yatıyor: Güvensizlik ve iletişimsizlik.
Eğer, “Abdullah Gül, Tahran ile Batı başkentleri arasında ne yapıyor?” diye sorarsanız, alacağınız yanıt “Karşılıklı güveni ve iletişimi sağlamak” olacaktır.
Taraflar arasındaki güvensizliği tahmin edemezsiniz. Karşılıklı olarak öyle örnekler sayıyor ve öyle inandırıcı olaylar anlatıyorlar ki, şaşırmamak elde değil.
Gül’ün son Tahran gezisi, görüştüğü kişiler, verdiği ve aldığı mesajlar ve bu çabaların Avrupa, ABD ve İran’daki yankıları açısından değerlendirilirse, son derece başarılı geçtiği anlaşılıyor.
Türkiye, kendini ön plana atmadan, tribünlere oynamadan, gereksiz övünmelerle boş yere zaman harcamadan çok düzgün bir iş yapıyor.
Dışişleri ekibi, bakanından en küçük memuruna kadar, tebrik edilecek bir performans gösteriyor.
Henüz somut bir sonuç yok, ancak özellikle her iki yönden olumlu mesajlar geliyor.
İran, ne pahasına olursa olsun bir nükleer güç konumuna girip, bölgeyi darmadağın etmek istemediğinin işaretlerini veriyor. Amerika’da, büyüklük kompleksiyle hareket etmemeye çalışıyor.
Bu durum bizi memnun etmeli. Zira aksi olsa, en büyük zarara uğrayacakların başında biz geliyoruz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|