Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE BU TUZAĞA DÜŞECEK Mİ?
 
 

TÜRKİYE BU TUZAĞA

DÜŞECEK Mİ?

 

Sonbaharda oynanacak olan tiyatronun hazırlıkları başladı. Önce, Lüksemburg’daki Ortaklık Konseyi toplantısında sesler yükseldi: “Türkiye verdiği sözü tutmalı ve Rum gemilerine limanlarını açmalıdır. Bunu yapmazsa, görüşmeler askıya alınabilir” mesajı çok net şekilde verildi. Ardından, geçen haftasonu Brüksel’de toplanan dorukta, mesajlar tekrarlandı. “Türkiye taahütlerini yerine getirmez  ve limanlarını açmazsa, üyeliği riske girer”.

 

Ankara’dan çıkan yanıtlar da hep aynı: “Sizde verdiğiniz sözü tutun ve KKTC üzerindeki izalasyonu kaldırın. Biz tek taraflı  adım atmayacağız..

 

Bu manzarayı görenler “Avrupa Birliğinin Rumları desteklediği ve  Kıbrıs’ta Türkiye aleyhine bir çözüm için bastırdığı” sonucuna varıyorlar.

 

Oysa yanılıyorlar...

 

Oynanan oyunda, Kıbrıs sadece bir piyon. AB’de kimse Kıbrıs’ta  çözüm bulma peşinde koşmuyor. Rumlarla kukla gibi oynuyorlar. Herkes karnından konuşuyor.

 

Perde arkasındaki oyun ve oyuncular bambaşka...

 

Karşılıklı iki grup var:

 

  1. Liderliğini Fransızların  yaptığı, Avusturya, Almanya ve Hollanda’nın da destek verdiği bu grubun amacı, kendi kamuoylarına, Türkiye ile tam üyelik görüşmelerini (yani AB’nin genişlemesini)  zorlaştırdıkları, bu görüşmeleri biraz olsun ertelemeye çalıştıklarını göstermek. Kıbrıs gemilerine limanların açılması gerekçesinin arkasına saklanarak amaçlarına ulaşmayı hedefliyorlar.

 

  1. Liderliğini İngilere’nin yaptığı, İtalya ve İspanya’nın da desteklediği grup ise, Türkiye ile görüşmelerin sürdürülmesini destekliyor.

 

Bu kavganın içinde Türk düşmanlığı yok... Hem İngiliz-Fransız çekişmesi, hem de kendi kamuoylarına “yeni bir genişlemeye kolay izin vermeyecekleri” mesajının yollanması hesapları var.

 

Türkiye’yi sinirlendirdikleri, sert tepkiler göstermeye ittikleri oranda kazanacaklarını biliyorlar.

 

Bu satranç oyunu 2006 yılının sonuna kadar  sürecek. Eğer Türkiye akıllı bir oyun sergilerse, göreceksiniz bir orta yol bulunacak. Şu anda yaşananlar, karşılıklı bir pazarlığın kamuoyu önündeki adımları. Eylül-Ekim’den itibaren, pazarlıklar kapalı kapıların arkasında devam edecek...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…