RUMLAR, 3 ÜNCÜ
FIRSATI DA KAÇIRDI
Rumlar, Avrupa Birliğine adımlarını attıkları günden itibaren, Türkiye’den en önemli ödünü kopartmaya çalışıyorlar: Resmen tanınma...
En büyük ümitleri, 17 Aralık 2004’teki AB doruğu idi.
Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim’de başlayacağının açıklandığı Bürksel toplantısını hatırlarsınız. Erdoğan direnince büyük bir tartışma çıkmış ve doruk toplantısı tehlikeye girmişti. Son dakikada , İngiliz-Fransız ve İtalyan Başbakanları araya girmişler ve Rumları “satmışlardı”. Türkiye’nin istediği formülü kabul etmişlerdi.
Papadopulos, resmen tanınma ümidiyle gittiği Brüksel’den eli boş ve derin bir hayal kırıklığı ile dönmüştü. AB’ye kızgındı.
İkinci denemeyi 3 Ekim 2005’te, yine Lüksemburg’da Türkiye ile müzakerelerin başladığı toplantıda yaptı. Yine kriz yarattı. Yine son dakikaya kadar toplantının yapılıp yapılamayacağı askıda tutuldu. Ancak yine istediğini elde edemedi.
Bu defa üçüncü denemesini yaptı.
Müzakereler başlarsa, bir daha tanınma imkanı kalmayacağını bildiklerinden dolayı, bu defa daha da bastırdılar. Ancak yine de istedikleri sonucu elde edemediler. Papadopulos, Türkiye’nin limanlarını açmasını ve Güney Kıbrıs’ın egemenliğini kabullenmesini arzulamıştı.
Bundan sonra, geriye ne kaldı?
Bundan sonra, Papadopulos için tek ümit, bu yılın Aralığındaki AB doruğu. Bu doruktan, Türkiye limanlarını açmadığı taktirde, müzakerelerin askıya alınması kararının çıkmasını isteyecek.
Başarabilir mi?
Sanmıyorum.
Papadopulos’u yeni hayal kırıklıkları bekliyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|