BAŞBAKAN, ÇANKAYA’YA
ÇIKMAYACAĞINIAÇIKLAMALI
WASHİNGTON
Son birkaç aydır yaşanan olaylarıarka arkaya koyun ve Danıştay saldırısına kadar ki gelişmeleri bir gözdengeçirin. İki belirgin çizgiyi görüyorsunuz
- Başbakan başta olmak üzere, AK Partinin bazı kesimleri dindar oy tabanına yönelik söylemini arttırdı. Ses tonunu yükseltti. Din motifleriyle süslü olaylar arttı. Dinci Vakit gazetesi, hiç bir sınır tanımamaya başladı. Bu gelişmelerden cesaretlenen yerel dinci akımlar kendilerini gösterir oldular.
- Bu gelişmeler karşısında veya öncesinde laik kesimler tutumlarını sertleştirdiler. Her olay -küçük veya büyük önemli veya önemsiz- rejime tehdit olarak algılandı. AK Partiye karşı “rejim düşmanı” muamelesi yapılır oldu. Haklı veya haksız AKP her konuda suçlanmaya başlandı.
- Laikler için Çankaya giderek sembolleşti. Laikliğin kalesi olarak nitelenen Cumhurbaşkanlığı seçimi de giderek önem kazandı.
HERŞEY KÖŞK İÇİN
PLANLANIYOR...
Bu tırmanmayı kimin başlattığınıbulmak imkansız. “Tavuk mu yumurtadan, yoksa yumurta mı tavuktan çıktı?”sorusunu andırıyor.
Ancak, şunu çok iyi bilmemizgerekiyor ki, yaşanan savaşın temelinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yatıyor.Askeriyle, laik muhalefeti, laik kesimleriyle, “Laik Cephe” Çankaya’yıTürban’a teslim etmeme konusunda tam bir görüş birliği içinde...
Sorun, Başbakan’ın Çankaya’yaçıkmaması değil. Sorun Türban’lı eşi olan birinin Çankaya’ya çıkmasınınengellenmesi.
Danıştay katliamı ile en üstnoktasına çıkan bu kararlılık artıknetleşti: Türkiye’nin önemli bir bölümünü kapsayan laik cephe,Cumhurbaşkanlığı köşküne eşi türbanlı olan birini çıkartmayacak.
Durum son derece açık ve net.
İster Erdoğan, ister Arınç veyabir başkası zorlayabilir ve TBMM’deki çoğunluğu sayesinde de seçilebilir.
Ancak emin olun, hayatı zehirolur. Köşk’te birgün dahi rahat oturamayacağı gibi, Türkiye’yi de gereksiz birgerilimin içine sokar. Ekonomi zorlanır, AB’de Türkiye’yi istemeyenler “Türkiyedincileşiyor” propagandasına başlarlar.
BU GERİLİMİ DÜŞÜRMENİN
TEK YOLU VAR
Politikada bazı şeyler meclistekiçoğunlukla dahi gerçekleştirilemez. AK Parti işte bu gerçeği görmeli ve yenibir strateji geliştirmeli. Bugünkü çıkmazdan başka türlü kurtulunamaz.
Bunun tek yolu da, Başbakan’ınÇankaya’ya çıkmayacağını veya Çankaya’ya kimleri tercih edeceğini toplumasızdırması veya paylaşmasıdır.
2007 Mayıs’ına kadar böyle birgerilim içinde yaşamak ülkeye çok zarar verir.
Ayrıca, bugünlerde atılmayacakolan bu adım ilerde öylesine bir inatlaşmaya yol açar ki, muhalefetin “işteistediğimizi elde ettik” demesine yol açabileceği gibi, seçim tam bir rejim kavgasına girebilir. Böyle birdurumda da ne Avrupa Birliği müzakeresi, ne de ekonomiden medet umabiliriz.
Başbakan sağ duyusunu kullanmalıve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak elini göstermelidir. Eli de, Köşk’etürbanlı eşi olan birinin çıkmaması olmalıdır. Hiç değilse Cumhurbaşkanlığınabir “uzlaşı adayı” arayacağını açıklamalıdır.
Bu gerilim mutlakagiderilmelidir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|