PKK’YI DIŞLAMA
KAMPANYASI
Hükümet, son olaylar karşısında belirli bir tutum saptamış gibi görünüyor. Bir yandan Başbakan’ın dünkü grup konuşması, öte yandan Dışişleri Bakanının gazetecilere brifinginden çıkan sonuç, bir cümleyle özetlenebilir: DTP kendini muhatap görmek istiyorsa, PKK ile iplerini koparmalıdır.
Ahmet Türk’ün, randevu istiyorum ancak Başbakan kabul etmiyor, şikayetleriyle başlayan tartışmaya Erdoğan son noktayı koydu. PKK eylemlerini sürdürdükçe ve DTP kadroları da bu eylemleri destekledikleri sürece , kendilerini muhatap kabul etmeyeceğini söyledi.
DTP’nin PKK’yı dışlaması ve ilişkilerini koparması son derece güç. Yıllar boyunca, PKK ile hem bölge halkının bir bölümü, hem de DTP ile öyle bir iç içelik olmuştu ki, şimdi bu bağları koparmak imkansız gibi.
Geriye, PKK dışında siyaset yapan kadroların ortaya çıkması ve lider konumundaki kişilerin belirmesi olasılığı kalıyor.
Bugünkü ortamda, bu da çok güç.
Peki ne olacak?
Büyük oranda eskiye döneceğiz ve çatışmalarla dolu, gergin bir sürece gireceğiz.
Eğer T.C. Devleti, halkı yanına çekecek, işsizliği ve fakirliği azaltacak bir kampanya başlatabilirse, bu çıkmazdan kurtulmamız kolaylaşır. Yoksa, sadece terör yasalarını değiştirmekle bir yere varılabilmesi imkansız.
DTP’nin de, ne kadar zor olursa olsun bir karar vermesi gerekiyor. Bir yandan PKK ile iç içe yaşamak, öte yandan da legal siyaset yapılamaz. İrlanda’da olsun, İspanya’da olsun aynı durumlar yaşandı. Silahlar susmadan siyasetin kapıları açılmadı.
DTP liderliği iki seçenekten birini tercih etmek zorunda. PKK’yı tercih ederlerse, acısına katlanacaklar, siyaseti tercih ederlerse, silahları susturmanın yolunu bulacaklar. PKK ile iplerini koparmış veya silahları susturmuş bir DTP’nin, bu ülkedeki demokratik kesimlerden alacağı desteği de gözardı etmemesi gerekir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|