İRAN OLAYI, BAŞIMIZA
ÇOK SORUN AÇACAK…
Yanıbaşımızda gelişen bir olayı yeterince ciddiye almıyoruz.
İran, kendi açısından son derece cesur bir adım atarak, Nükleer Klübe girdiğini açıkladı. Bunun anlamı, Nükleer enerji üretecek olan Uranyum zenginleştirme operasyonunu başardığıdır. Bu, nükleer bomba ürettiği anlamına gelmez. Teknolojisini geliştirir ve yeterince Uranyum zenginleştirebilirse, kimine göre 1 yıl, kimine göre 2 yılda Nükleer Silah sahibi olabilir.
Nükleer Silah kullanılmak için üretilmez. Zira -özellikle Orta Doğu’da- kullanıldığı zaman heryeri yok eder. Dolayısiyle 1 defalık kullanılacak bir silahtır. Daha çok caydırıcılık görevi görür.
Ancak elinizde Nükleer Silah varsa, bulunduğunuz bölgedeki diğer ülkeleri korkutma olanağınız artar. Bir söz söylediğiniz veya birşey istediğiniz taktirde, etrafınızdakiler “Bu adamın Nükleer Silahı var, bulaşmayalım” der ve size boyun eğerler veya -enazından- üstünüze fazla gitmezler.
İran halkı sokaklarda heyecanlı kutlamalar yapıyor, bu gelişmelerden gurur duyuyor, ancak önemli bir kesimi de, bu gelişmenin ülke açısından, çok riskli olduğunun da farkında..
İran, bölgede Nükleer Silahı olan ilk müslüman ülke konumuna girdi. Hem de, İsrail’i yok etmek istediğini açıkça söyleyen, Amerikayı şeytan olarak gören, Sünni’lere ters bakan ve Şii üstünlüğüne inanan bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetilen bu ülke, eline muazzam bir güç geçiriyor…
Başarılı olursa nelerle karşılaşabiliriz?
Örneğin, Irak’ın tamamen Şii’ler tarafından yönetilmesi ve Amerika’nın değil, kendi istediği bir düzenin kurulması için daha ağırlıklı rol oynayabilir… İlerde, bölgedeki Şii’lerin Sunni’lere oranla daha etkili olmasını sağlayabilir… Hamas’ı korumasına alarak, Filistin sorununda daha da kilit bir ülke konumuna girebilir… Hizbullah aracılığı ile Lübnan’ı kontrolüne alabilir… Suriye’yi etki alanına sokabilir…Kürt sorununda en fazla sözü dinlenecek bir oyuncu olabilir…Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini büyük ölçüde yok edebileceği gibi, ikili ilişkilerinde de, Ankara’dan biat etmesini bekleyen bir yaklaşıma kayabilir.
Özetle, İran bölgenin ağası veya kabadayısı olur. Buralar ondan sorulmaya başlar.
İşte Amerikayı, Türkiye’yi hatta Rusya’yı da rahatsız eden manzara bu…Bundan dolayı da, ne yapıp edip İran’ın durdurulması isteniyor. Ortak Görüşte bir sorun yok, ancak yöntemde görüş ayrılıkları büyük.
Amerika Orta Doğu’u İran’a bırakmaya niyetli değil.
Rusya, bölgenin Tahran’dan sorulmasını istemiyor.
Belki Irak gibi olmayacak, ancak İran’da kıyamet kopacak. Moskova ve Washington’dan gelen işaretler çok rahatsız edici.
Arada da biz kalacağız.
Faturanın bir bölümünü yine biz ödeyeceğiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|