Mehmet Ali Birand
 
“ TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERE YEŞİL IŞIK YAKILDI…”
 
 

“ TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERE

YEŞİL IŞIK YAKILDI…”

VİYANA.

           

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile uzun bir konuşma yaptık. Avrupa Birliğinin dönem başkanı olarak, bir süredir beklenen haberi verdi: Türkiye ile tarama sürecinin sonuna yaklaşıldığını ve resmi katılma müzakerelerinin başlaması için gereken resmi davet mektubunun Ankara’ya yollandığını, söyledi.

           

Şu sıralarda belki kimsenin gözü AB ile ilişkileri görmüyor. İlgi dağıldı, ancak çarklar dönüyor. Avusturya Dışişleri Bakanı ile bundan dolayı konuşmak istemiştim. Avusturya, Türkiye’nin tam üyeliğine ters bakanların başında gelen bir ülke ve aynı zamanda da, dönem başkanlığını yapıyor. Çok kimse, Avusturyanın başkanlığında işlerin zorlaşacağını ileri sürmüştü.

           

Oysa tam tersi çıktı.

           

Avusturya, AB konseyinin aldığı karara uydu. Topu taca atmadı, oyunu kurallarına göre oynadı. Plassnik’in yaptığı açıklama bu açıdan çok önemli.

           

Peki, Avusturya’nın Türkiye’nin tam üyeliğine bakışında değişiklik var mı ?

           

Avusturya’lılar çok temkinli insanlardır. Yavaş adım atarlar. Her adımdan sonra durumu değerlendirirler. İşte böyle bir aşamadan geçiyoruz diye yanıtladı.

           

Türkiye ile AB arasındaki tarama süreci beklenenden daha kolay geçiyor. Tabii daha önemlisi, müzakereler başladıktan sonraki gelişmeler sırasında yaşanacak. İlk müzakere kolay. Bilim ve Teknoloji başlığında bir sorun beklenmiyor.

           

Benim en çok merak ettiğim nokta, son karikatür krizinin Avrupadaki Türkiye imajını nasıl etkilediği idi. Bakana bunu uzun uzun sordum.

           

Plassnik’e göre, Türkiye kriz döneminde farklı bir davranış sergiledi. İslam ile Avrupanın önem verdiği değerler arasında bir denge kurabildi. İspanya ile birlikte olayların yatıştırılmasına yardımcı oldu.

           

Avrupanın önemli gözlemcileri de hemen hemen aynı noktalara dikkat çektiler. Karikatür krizinin  Türkiye’yi Avrupadan uzaklaştırmadığını vurguladılar. Türkiye’yi aralarına almalarının ne kadar önemli olduğunun biraz daha iyi anlaşıldığının altını çizdiler.

 

Tabii, daha gidilecek çok uzun bir yol var.




HERKES AYNI SORUYU SORDU:

ANKARA’DA NE OLUYOR ?

 

           

Viyana’da hem AB Komisyonu üst düzey yetkililerini gördüm, hem de gözlemcilerle konuşma imkanım oldu. Dünkü yazımda da söz etmiştim, Van savcısının girişimi AB başkentlerinde duyulmadı bile, ancak Türkiye’yi yakından izleyen kısıtlı bir çevrede büyük ilgi topluyor.

           

Doğrusunu söylemek gerekirse, kimse bu olayın ne anlama geldiğini anlayabilmiş değil. Merakla izleniyor ve kimse konuşmak istemiyor. Hepsinin kulağı Ankara’daki gelişmelere dönük. Silahlı Kuvvetlerin bugüne kadarki tepkisi “ağırbaşlılık” diye nitelendiriliyor.

           

“Bizim beklediğimiz, eskisi gibi TSK’nın sert bir bildiri yayınlaması ve hükümeti sıkıştırmasıydı. Şikayetlerini ve rahatsızlıklarını bildirmenin ötesine geçmediler” diyen bir AB yetkilisi, bundan sonraki gelişmelerin beklendiğinin altını çizdi.

           

Plassnik ile söyleşi öncesinde konuşurken, benim Ankara’daki durum hakkında soru sorabileceğimi tahmin ettiğinden olacak “O konuda söyleyecek hiçbir şeyim yok. İsterseniz sorun, ancak yanıt alamayacaksınız” dedi.

           

Ben de sormadım.

           

Söyleşi bittikten sonra, hangi yetkiliyle karşılaşsam, onlar bana sordular. Benim de fazla söyleyecek birşeyim yoktu. Bizim de, onlar gibi izleyip işin nereye gittiğini anlamaya çalıştığımızı söylemekle yetindim.




“ KIBRIS ,TÜRKİYE’NİN

ÖNÜNÜ KAPATAMAZ”

           

Türkiye-AB müzakerelerinin kesilmeden sürmesinin önündeki tek engel Kıbrıs gibi görünüyor.

           

Plassnik’te aynı noktaya dikkat çekti. “Türkiye’nin, Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde limanlarını Rum gemilerine açma konusunda bir sözü var ve hukuken bu kurala uymak zorunda”dedi. Yani, bu mantığa gore Türkiye’nin  2006 sonuna kadar limanları açması gerekiyor.

           

Avusturya dışişleri bakanı başta olmak üzere, kimle konuşsam “Hiçbir Türk hükümeti bunu yapamaz. Siz, verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız. Rumların tezini Kabul ettiniz.”dedim ve şu soruyu sordum:

           

“AB, limanlarını açmadığından dolayı Türkiye ile müzakereleri askıya alabilir mi ?”

           

Kimse böyle bir adımın alınabileceğini söyleyemedi. Avrupa Birliği yetkilileri, Kıbrıs’ın tam üyeliğinden çok rahatsız  olduklarını saklamıyorlar ve köşeye sıkıştıklarını da kabul ediyorlar. Çıkış noktası da henüz görülmüyor.

           

Bu arada, AB Komisyonunun üst düzey bir yetkilisinin şu sözleri çok ilgiçti:

           

“Şikayet etmekte belki haklısınız, ancak bu arada unutmayın ki AB Türkiye’yi de kolluyor. İlk defa, tam üyelik müzakeresi yapan bir ülke (Türkiye), AB’ye tam üye konumundaki bir başka ülkeyi (Kıbrıs) resmen tanımamayı sürdürüyor ve müzakereleri kesilmiyor. Bu, ilk defa oluyor. İkinci nokta da, Kıbrıs’a veto hakkı kullandırılmıyor. Bunları unutmayın.”

           

İşte sizlere, değerlendirilmesinde yarar olan, farklı bir bakış açısı.

                                             

 





Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…