Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE, AB’YE ÇOK KAZANDIRACAK
 
 

TÜRKİYE, AB’YE

ÇOK KAZANDIRACAK 


Dünkü yazımda Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği durumunda neler kazanacağını işlemiştim ve “isterseniz bu yazıyı kesin”  önerisinde bulunmuştum.


Amacım 15 ay süreyle konuşacağımız AB konusunda tüm gerekçeleri ve çeşitli soruların yanıtlarını  size yansıtabilmekti. Türkiye’de ve Avrupa’daki tartışmalara  katılmak istediğiniz taktirde, kullanabileceğiniz notları özetle verebilmekti.


Bugünkü yazımda, Avrupa Birliğinin neler kazanacağını, Türkiye’yi dışladığı taktirde neler kaybedebileceğini anlatacağım.


Tekrarlamamda yarar var: Bu yazı dizisindeki notlar sadece benim fikirlerim değildir. Türk Dışişleri bakanlığı, AB Genel Sekreterliği ve Brüksel’de AB Komisyonu belgelerinden yararlanılarak özetlenmiştir.


AB GLOBAL BİR AKTÖR OLACAK:


Türkiye’nin katılımı AB’ye yepyeni bir ufuk açacak, vizyonu genişleyecektir. Bugünkü gibi zengin bir tüccarlar grubu olarak kalmak yerine, siyasi ve askeri  ağırlığını kullanarak büyük bir stratejik derinlik kazanacaktır. AB gerçekten böyle bir rol oynamayı arzuluyorsa, Türkiye’nin katkısı büyük olacaktır.


ENERJİ GÜVENCESİ VERECEK:


Hazar havzasında dünyanın en büyük petrol  ve doğal gaz yataklarının  ortaya çıkarılmasından sonra ve Bakü-Ceyhan boru hattının tamamlanmasıyla, Türkiye AB’ye bu  kaynağa istikrarlı şekilde ulaşma güvencesi sağlayacaktır.


IRAK-ORTA DOĞU/ KAFKASLAR:


Önümüzdeki dönemde anlaşmazlıkların büyük bölümü, Irak-Orta Doğu- Kafkaslar ve Güney Asya’da yaşanacaktır. Bu bölgelerde stratejik bir  oyuncu olmak ve ağırlığını  arttırmak isteyen AB için, Türkiye’den daha önemli ve etkin bir müttefik düşünülemez. Tam üye statüsündeki Türkiye, Silahlı Kuvvetleri ve coğrafyası ile AB’ye büyük katkı sağlayacaktır.


BATI İLE İSLAMIN BARIŞMASI:


Türkiye’ye tam üyelik statüsü veren bir AB’nin İslam dünyasındaki konumu değişecektir. 11 Eylül sonrasındaki “Hristiyan-Müslüman çatışması”  savları büyük oranda giderilecektir. AB bu sayede müslüman bir ülkeyi arasında  istemeyen bir Hristiyan Klübü görüntüsünden kurtulacaktır. Tam aksine, kültürel farklılıkların birlikte yaşayabileceğini, İslam ile çağdaşlık ve demokrasinin bağdaşabileceğini dünyaya gösterebilecektir.  Türkiye’nin üyelği, İslam dünyasının Avrupa’ya ve genelyde Batı’ya bakışını da etkileyecektir.


AB’YE GELİR SAĞLAYACAK:


25 yıl sonra Türkiye’nin nüfusu 85 milyon ve kişi başına gelirinin de  10 bin doların üzerine çıkacağı hesaplanıyor.  Bu büyük, alış gücü yükselen, dinamik ve genç bir Türkiye, AB için son derece önemli bir Pazar olacaktır.  Gümrük Birliği sonrası dönemde (1995-2002)   Türkiye ile AB’nin ticareti % 100’ün üstünde  artmıştır. Ülkemizin AB’ye ihracatı %138 oranında artarken, ithalatımızdaki  artış oranı %80 civarında kalmıştır. 2002 yılı rakamlarına göre ülkemiz, AB’nin  dış ticaretinde  %2.2 ihracatı ve %2.4 ithalatıyla 11. büyük ticari ortağıdır. Türkiye’nin dış ticaretinde ise AB, %51 ihracat, %42 ithalatla, birinci ortak konumundadır.


GENÇ NÜFUS AVANTAJI:


Avrupa Birliği’nin nüfusu giderek yaşlanmaktadır. Önümüzdeki 20-25 yıllık zaman diliminde bu nüfus daha da yaşlanacaktır. Buna karşılık,  Türkiye’nin genç nüfusu, Avrupa’nın gereksinme duyacağı el emeği açığını kapayacaktır. 


Bunun yanısıra , tam üyeliğe ulaşılması durumunda, Avrupa’da yaşayan 1 ve 2 inci kuşak Türk vatandaşlarının büyük bölümü –aynı ekonomik haklardan yararlanabilecekleri için- Türkiye’ye geri  dönecekler ve yerlerini genç nüfusa bırakacaktır.


AB ALAN KAZANACAK:


Avrupa’da büyük fabrikaların kurulabileceği, sanayinin nefes alacak şekilde yayılabileceği toprak giderek azalmaktadır. Özellikle Orta Avrupa’daki sıkışıklık artmaktadır. Oysa Türkiye’de büyük ve boş alan vardır ve hem AB silahlı kuvvetleri, hem de AB sanayii kullanabilecektir.


SONUÇ: AB’DE

KAZANÇLI ÇIKACAK


Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkanların önemli bölümü, “fakir, kalabalık ve çok büyük”  bir ülkeyi yükleneceklerini ve fazla para harcamak zorunda kalacaklarını, buna karşılık “farklı kültürden” gelen milyonlarla iç içe yaşamak zorunda kalacaklarını ileri sürmekte ve Türkiye’yi “yabancı unsur” olarak görmektedirler.





Yanıldıklarını kısa üsrede göreceklerdir. Zira Türkiye’nin AB’ye getireceği stratejik derinlik, etkinlik ve dev Pazar sayesinde, AB bu ortaklıktan çok kazançlı çıkacaktır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…