ANKARA NİHAYET
“KARARI BEN VERİRİM” DEDİ
Dışişleri Bakanı Gül’ün basına söyledikleri ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Salı günkü grup toplantısında yaptığı konuşma, Ankara’nın artık hareketlenmek ve Kıbrıs komedyasına bir son vermek istediğini ortaya koydu.
Tabii, yoğurdu üfleyerek yemek gerekiyor. Zira Başbakan bundan önce de esip kavurmuş, sonra birden bire tutum değiştirdiği izlenimi vermişti.
Umarız, aynı filmi bir defa daha görmeyiz.
Gelelim, Başbakanın getirdiği son politikalara.
KKTC’de bir hükümet krizi olmamalı ve en kısa sürede koalisyon kurulmalıdır.
Oysa Denktaş’ın son konuşmaları, bir hükümet kuruluşunu uzatmak, hatta yeni bir seçime gidilebileceği sinyalleri taşıyordu.
Türk tarafı, Annan planını temel alarak yeni bir yaklaşım hazırlamıştır. Bunun ayrıntıları önümüzdeki hafta açıklanacaktır.
Oysa Denktaş, Annan planının öldüğünü ve kendilerinin ayrı bir plan üzerinde çalıştıklarını ısrarla söylüyordu.
Müzakere masasına dönülmelidir.
Oysa Denktaş, 1 Mayıs 2004 tarihine kadar ne yapıp edip müzakere masasına oturmak istemiyordu.
KKTC seçimleri, topulmun çözümünden yana olduğunu göstermiştir. Türk toplumu, kazanımlarını koruyarak çözümü arzulamaktadır. Statüko değişmelidir.
Oysa Denktaş seçimlerin Annan planına karşı olanlar tarafından kazanıldığını açıkladı ve statükonun devamını desteklediğini belirtti.
Seçimler Kıbrıs’ta yeni politika ve yeni politikacılar gerektiğini ortaya koymuştur.
Oysa Denktaş yeniliğe kesinlikle karşı. Herhalde Erdoğan’ın bu sözlerinden rahatsız olmuştur.
Şimdi yapılması gereken, bu politikaların harfiyyen uygulanmasıdır.
Zaman geçirmeden Serdar- Talat- Akıncı koalisyonu kurulmalı... Ankara’nın çözüm planı koalisyon ortakları tarafından kabul edilmeli ve müzakere masasına oturulmalı.
Bunun başka çıkışı yoktur.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|