ANKARA AĞIRLIĞINI
KOYACAĞA BENZİYOR
Doğrusunu söyleyeyim, bugün yazmak istediğim yazı “Kıbrıs komedisinden bıktım” başlığını taşıyacaktı.
Gerçekten de bıkmıştım.
Sanki bütün kararlarda KKTC vatandaşlarını dinlermişiz, sanki atılacak adımlarda KKTC’de oluşan iradeyi dikkate alırmışız ve sanki hep Denktaş’ı ikna etmek istermişiz de, bu defa da aynı beklentilerin gerçekleşmesine çalışıyormuşuz gibi bir oyun oynanıyordu.
Al gülüm-ver gülüm...
30 yıldır sadece Ankara’da alınan kararlar uygulandı. KKTC’nin tüm parası bizim cebimizden verildi. Bunlara karşılık Denktaş, Allah şahittir, Ankara ne dediyse onu yaptı.
Şimdi en önemli, en hayati aşamaya girdik ve son 1 yıldır yeni bir moda çıktı: Efendim, Sayın Denktaş ile görüşelim... Kardeşim, Denktaş’ı ikna edelim... Bu ülkede demokrasi var, seçimlerin sonucunu bekleyelim...”
Komik oluyoruz, komik.
Bunu kimselere –özellikle kendimize- yutturamayız.
Bu yaklaşımın temel nedeni, AKP hükümetinin şimdiye kadar Kıbrıs konusunda bir politika oluşturamamasıdır. Kıbrıs politikası bulunmamasıdır. Bütün bunlar, sırf zaman kazanmak için yapılan manevralardır.
İşte Denktaş, görüşlerini en ince ayrıntısına kadar açıkladı. Bu koşullarda çözüm istemediğini gösterdi.
Seçimler yapıldı ve çözüm isteyenler, az bir farkla dahi olsa kazandılar.
Öte yandan da, zaman giderek kısalıyor. 1 Mayıs 2004’e, sadece 4,5 ay kaldı.
Hala “Demokrasinin kuralları” ile mi uğraşacağız? Hükümet kuruluşunu geciktirecek manevralar mı seyredeceğiz?
Bırakalım artık bu komiklikleri.
Gerçekleri olduğu gibi görün.
Kıbrıs’ı göz göre göre, bu defa tümüyle kaybedebileceğimizi kabul edin. Vatan Millet Sakarya edebiyatı ile hiçbir yere varamayacağımızı anlayın.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|