KIBRIS’TA ASIL
ANKARA KAZANDI
Şimdi iş tamamen Ankara’ya kalıyor.
Eskiden de son söz hep Ankara’ya aitti, ancak bu defa durum daha farklı. Bu seçim sonuçları Kıbrıs’ı öylesine kilitledi ki, kimsenin kıpırdayacak hali yok. Ankara ne derse o olacak.
Sandıktan çıkan oyların ne mesaj verdiği konusunda galiba kimsenin kuşkusu yok:
- Rauf Denktaş’ın Annan planına tümüyle karşı çıkan ve çözümsüzlük anlamına çekilen tutumu kaybetti. Türk toplumu bugünkü durumda kalmak istemediğini, statükoya karşı olduğunu açıkça gösterdi. Muhalefetin oyları 98 seçimine göre bu kadar artar ve iktidarınki azalırsa, başka bir sonuç çıkarılamaz.
- Ancak, muhalefetin tezleri de beklendiği kadar veya yeterince oy toplayamadı. Demek ki, toplumun diğer yarısı da kuşkulu. Bugüne kadar edindiği mal mülk, statü ve güveni bırakmak istemiyor. Muhalefet partilerinin “Annan planını olduğu gibi hemen imzalayalım” yaklaşımını benimsemiyor.
Durum böylesine eşitlenince, tabii herkesin bakışı Ankara’ya dönecek. Ankara, hem kendi çıkarlarını, hem KKTC’yi, hem de uluslararası gerçekleri dikkate alarak bir çözüm seçecek ve uygulayacak.
SORUN, ANKARA’DA
DÜĞÜMLENİYOR...
Kıbrıs sorunu bugüne kadar sürüklendiyse ve büyük fırsatlar kaçırıldıysa, hiçbir zaman Denktaş’ın veya KKTC muhalefetinin tutumundan değil, Ankara’nın kararsızlığından kaynaklanmıştır.
Hükümet bir türlü karar verememiştir.
Cumhurbaşkanı farklı düşünür, Genelkurmay farklı... Dışişleri Bakanlığının bir bölümü şu yönde, diğer bölümü başka yönde düşünüyor.
Bu kargaşa içinde hakemlik rolü oynaması gereken Başbakan ise, bir türlü ağırlığını ve tercihini ortaya koymadı veya koyamadı.
Eğer şimdi bu belirsizlik giderilir ve Ankara kararını verebelirse, KKTC kurtarılabilir. Aksi halde Ada’nın kuzeyini büyük oranda kaybetmeye hazır olmalıyız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|