Mehmet Ali Birand
 
KÜRT SORUNUNU TARTIŞMAYA ALIŞTIK
 
 

KÜRT  SORUNUNU

TARTIŞMAYA ALIŞTIK

 

Cumartesi-Pazar günleri Bilgi Üniversitesinde, Türkiye’nin “Kürt sorunu” tartışıldı. 300 kişiye yakın katılımcı, haftasonunda dinlenmek yerine, konferans salonunu doldurmuştu.

 

Hiç tahmin etmiyordum. Cılız bir katılım, korku içinde etrafını süzen ve salondan çıkarken tutuklanmamak için,  boş sloganlarla konuşan katılımcı bekliyorum.

 

Tam aksi çıktı.

 

Büyük kalabalık, çok açık sözlü katılımcılar, geniş bir medya ilgisi vardı ve Kürt sorununun en önemli isimleri bir araya gelmişti.

 

Bir yanda, 70’li yıllarda “Ben Kürt kökenliyim” dediği ve Meclis restoranında Diyarbakır’dan gelen ve Türkçe bilmeyen seçmeniyle Kürtçe konuştuğu için kıyametler koparılan Milletvekili ve Bakan  Şerafettin Elçi ... öte yanda,  Kürt kökenli olmamasına rağmen, Kürtçülük üzerinde araştırma  yapan ve resmi ideolojiye ters düştüğü için hakkında 52 dava açılan, yıllarca hapisanelerde süründürülen bilim adamı İsmail Beşikçi... eski ve yeni tüfekler, bilim adamları, aydınlar, DTP temsilcileri, Öcalan’ın yakınları... Herkes oradaydı.

 

Aslında devletin yapması gerekeni, Helsinki Yurttaşlar Derneği  ve Empati Grubu gerçekleştirdi. Herkesi bir araya getirdiler. Bilgi Ünivesitesi de, bu konferansa ev sahipliği yaparak, farkını ortaya koydu.

 

Konferansa katılanların  tümü “aynı sazı” çalmadı. Değişik yaklaşımlar, farklı görüşler ortaya atıldı. Ne Türk-Kürt ne de Kürtler arasında kavga çıktı(!). Ermeni, AB veya Kürt  konularının tartışıldığı  her toplantıyı protesto etmeyi reklam aracı gibi gören protestocu gruplar dahi ortalıkta yoktu.



“PKK’NIN SİLAH

BIRAKMASINI KİMSE İSTEMİYOR”

 

İki gün süreyle, siyasetçisinden, sivil toplum örgütüne, DTP’lisinden Öcalan’ın yakınlarına, PKK’lılardan PKK karşıtlarına kadar geniş bir  yelpaze ile görüşme imkanı doğdu. Bölgeye gitmeden, bölgenin nabzı Bilgi Üniversitesinde attı.

 

Çok kişiyle konuştum.

 

İlginç bulduğum izlenimlerimi ve görüşleri şöyle özetleyebilirim.

 

  1. PKK’NIN DURUMU:


Eski silahlı gücünü kaybetmesine rağmen, bölgenin genelinde hala duruma hakim olduğu ve tüm gelişmeleri kontrolü altında tuttuğu  belirtiliyor. Resmi yöneticiler ve Güvenlik kuvvetlerinden çok, PKK’nın sözünün dinlendiği vurgulanıyor.


Buna karşılık, PKK karşıtı Kürt grupların ve PKK dışı (Barzani gibi) akımların etkinliklerinin artığına dikkat çekenlerin  sayısı da epey fazlaydı.


Örgütün prestjinin özellikle Şemdinli olaylarıyla birlikte yükseldiği, ilk defa para akışı ve gerilla  katılımının arttığını söyleyenler çoğunluktaydı.


  1. ÖCALAN TARTIŞILIYOR:


Eskiden Abdullah Öcalan tartışılmaz liderdi. Dikkat ettim, bu defa Öcayan giderek daha fazla tartışılıyor. Kimine göre, Türk devleti ile yakın ilişkili ve Türk tezlerini savunan bir kişi. Ancak ne olursa olsun, hala toplumun genelini harekete geçirebilen bir isim.

 

  1. SAVAŞ KÖRÜKLENİYOR:


DTP lideri Ahmet Türk, bizimle sohbetinde  bölgedeki genel inancı şöyle özetledi : “...Kimse PKK’nın silah bırakmasını istemiyor. Zira, Orta Doğu’da yeni bir düzen kurulmaya çalışılıyor. Bu düzen kesinleşene kadar, PKK’nın devre dışı kalmaması için herkes elinden geleni yapıyor. Ne T.C. Devleti, ne Kuzey Irak, ne de başka güçler. Bugünkü durumun sürmesi isteniyor. Bunun için örgütün üstüne gidiliyor, yumuşama yaratacak adımlar atılmıyor. ..”


Son derece ilginç bir saptamaydı ve konferansa katılanların büyük bölümü tarafından onay gördü.


  1. TOPLUM TEPKİLİ:


Güneydoğu’dan gelen heberler hep yanı noktalarla buluşuyordu: Siyasi liderler büyük sözler söylüyorlar, vaatlerde bulunuyorlar ancak bunların hiçbiri gerçekleşmiyor. O zaman da hayal kırıklığı artıyor.

 

Beklentiler de şöyle özetleniyor:

 

  1. Kürt kimliği tanınmalı ve anayasal güvence altına alınmalı
  2. Kürtçe öğretime izin verilmeli
  3. Kürtçe yayın olanakları genişletilmeli
  4. Kürt kimliğiyle Meclis’e girme imkanı  sağlanmalı
  5. Köye dönüşler güvence altına alınmalı ve korucu sistemi kaldırılmalı
  6. Genel Af ilan edilmeli

 

  1. BARZANİ Mİ, APO MU?


1980-90’larda Öcalan’ın bölgedeki tüm Kürt toplumlarının lideri olduğu belirtilirdi. Talabani-Barzani ikilisinin  giderek gölgede kaldığı vurgulanırdı. Irak istilasından bu yana, masadaki yerler değişmişe benziyor. 1998’de Öcalan’ın yakalanıp İmralı’ya  hapsedilmesi ve daha da önemlisi Barzani’nin uyguladığı politikalar, Güneydoğu’da yaşayan Kürt kökenli Türk vatandaşlarını da çok etkilemiş görülüyor. Her ne kadar son aşamada hala Öcalan tercih ediliyor olsa dahi, Barzani’nin prestiji artık gizlenemeyecek kadar açık ve giderek artıyor.


Türk silahlı Kuvvetlerinin Irak’a girişini engelleyebilen bir lider görünümünü kazanan Barzani ve partisi KDP, şu sıralarda Güneydoğu bölgemizdeki birçok “fikir önderinin”  favori ismi olarak niteleniyor.


  1. LİDER YOK, KAFALAR KARIŞIK:


Kürt hareketinin herhalde en büyük hendikapı, ortada çok fazla fikir öncüsü  görünümünde insan dolaşması, buna karşılık lider konumunda bir kimsenin görünmemesi. Ahmet Türk mü, Leyla Zana’mı? Yoksa, Osman  Baydemir’e mi kulak verilmeli? Bu  lidersizliği Öcalan’ın tercih ettiğini seyleyenlerde var. Ancak böyle bir durum ister istemez müthiş bir kafa karışıklığını da beraberinde getiriyor. Çok fazla ses, sayısız görüş, birbiriyle çelişen çözüm  istekleri çıkıyor. O zaman da, ne bölge halkı, ne Türkiye, ne de dış dünya bir çözüm çalışmasına girebiliyor. Sorun böylece ortada kalıyor.

 

  1. NEVRUZ’DA GÖVDE GÖSTERİSİ:


İşin pratik yönüne bakılırsa, önümüzdeki Salı günü kutlanacak olan Nevruz , Kürt hareketinin boyutlarını ve gücünü gösterecek. Hazırlıklar yapılmış. Büyük bir sivil itaatsizlik sergilenecek. Tabii bu arada bazı grupların provokasyona girmeleri de büyük olasılık.

 

İşte bu toplantıdan size aktarabileceklerim.

 

Yarın, Kürt olayının değiyen cehresini daha geniş bir açıdan anlatmaya çalışacağım.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- Hadi bir defa başladık...
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…