ÇİFTE STANDART
YAŞAMIN PARÇASI
Hamas liderinin Ankara ziyareti, günlük yaşamımızda artık alışkanlık yaratan çifte standart uygulamasının nasıl yaygınlaştığını göstermesi açısından çok ilginç bir örnek oldu.
Bu köşeyi izleyenler okudu: Ben, Hamas ziyaretinin -eğer bundan sonrası iyi yönetilirse- Türkiye’ye, ileri sürüldüğü gibi, büyük zarar verdireceğine inanmıyorum. İşki, Ankara Hamas’ı izlesin ve silah bırakmadığı, İsrail’i tanımadığı taktirde, arasına mesafe koysun, inatlaşmadan, Hamas’ı etkileme çabalarını sürdürsün.
Şimdi gelelim, çifte standart kavramına.
Demeçleri ve medya’daki yorumları okuduğunuz zaman, hem kamuoyunda, hem de Devlet katında aynı çifte standart ile karşılaşıyorsunuz.
KAMUOYU’nun önemli bir bölümü, Hamas liderinin gelişinin, ABD ile İsrail’i çok kızdıracağına değinip sert bir eleştiri kampanyası açtı. Oysa aynı yazarlar, hükümeti, Amerika ile Avrupa’nın her dediğini yapmakla, batı kampına boyun eğmekle suçlar. İsrail’i desteklediğinden dolayı hükümeti yerden yere vurur. Şimdi, tam tersini savunuyorlar.
DEVLET, bir yandan Hamas’ın Filistin halkının seçilmiş temsilcilerinden oluştuğunu ve Ankara’ya davet edilmesinin, demokrasinin gereği sayılması gerektiğini ileri sürdü, ancak öte yandan Diyarbakır belediye başkanı Baydemir ile görüşen Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Washington’u yerden yere vurdu.
SIRTIMI KAŞI, BENDE
SENİN SIRTINI KAŞIRIM
Hem kamuoyu oluşturucular, hem de siyasi iktidar’lar için en büyük tehlike, bu tip çifte standartlara alışmak, bu yaklaşımları doğalmış gibi görmektir. Böyle bir durumda hep kendinizi haklı ve karşınızdakini suçlu görmeye başlarsınız. Sonunda da büyük hayal kırıklıkları ile karşı karşıya kalırsınız.
Washington’dan, Kandil dağını dağıtmasını isteseniz dahi, beklediğiniz yanıtı alamazsınız.
Baydemir ve arkadaşlarını izole etmek isteseniz dahi, başaramazsınız.
Eğer ağır fatura ödemek istemiyor, sırtınızın kaşınmasını istiyorsanız, sizde başkalarının sırtını kaşımak zorunda kalırsınız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|