HAVA, PAPADOPULOS’UN
ALEYHİNE ESİYOR, ANCAK…
Kıbrıs Rum lideri acaba farkında mı bilemiyorum, ancak Uluslararası hava yavaş yavaş aleyhine dönüyor. Ancak, bu durum Papadopulos’un pek umrunda değil. Onun için önemli olan, bu yılki Başkanlık seçimini kazanmak. Bundan dolayı da, sağına soluna bakmadan Rumlara damardan giriyor ve herkesin hoşuna gidecek bir politika uyguluyor.
Son haftalardaki gelişmelere bakıldığında, Papadopulos’un belki seçimi kazanabileceğini, ancak Kıbrıs’ın geleceğini Rumlar açısından zorlaştırdığını, KKTC’nin hayatını biraz dahi olsa rahatlatmaya başladığını söyleyebiliriz.
Neyse, bu onların bilecekleri iş...
Biz kendimize bakalım.
Türkiye’nin son Kıbrıs girişimi kafaları karıştırdı. Uluslararası kamuoyuna, limanların Rum gemilerine açılmasının teknik (Gümrüm Birliği) bir sorun olmaktan çok, siyasi bir konu olduğunu gösterdi.
Londra ve Washington’dan gelen mesajlar, Ankara’nın bir kaç adım atması durumunda, KKTC resmen tanınmasa dahi, fiilen tanınacağı izlenimini arttırıyor.
Cumhurbaşkanı Talat’ın, arka arkaya attığı akıllı adımlar sayesinde Türk tarafının durumu güçleniyor. Her ne kadar, Uluslararası ilişkilerdeki stranç oyunundan anlamayan kimi köşe yazarları, Talat’ı “Yavru Vatan’ı satmakla” suçluyor olsalar dahi, KKTC doğru yolda yürüyor ve doğru hamleler yapıyor.
Ancak, bizi memnun eden demeçlere, Londra ve Washington’un mesajlarına da çok bel bağlamamak gerekir. Avrupa Birliği yetkililerinin Kıbrıs’ı tam üye yapmaktan pişman olduklarını söylemelerine de pek kulak asmamalıyız. Aynı filmi Yunanistan’ın tam üyeliği sırasında da duymuştuk. Şikayet ederler, bir süre sonra alışırlar ve susarlar. Ardından, yine gelip bizim kapımızı çalarlar.
Unutmamamız gerekir ki, limanlarımızın Rum gemilerine açılması kaçınılmazdır. Ankara söz vermiştir ve eninde sonunda açılacaktır. Tek çıkış yolu, bu süreci uzatmaktan geçmektedir. Müzakerelerin bitmesine yakın bir sıralarda, Türkiye hem limanlarını açacak, hem de Kıbrıs’ı tanıyacaktır. Ancak bu da, siyasi bir çözümün parçası olduğundan dolayı, Ankara’yı rahatsız etmeyecektir.
İşte bütün sorun, o döneme kadarki süreci iyi yönetebilmektir.
Ankara, limanlarını açmakta zorlanıyor. Hele karşılığında hiçbir şey elde edemeden adım atamayacağını açıkça gösteriyor. O zaman, Türkiye’nin AB reformlarına öncelik vermesi, bekleyen düzenlemeleri yapması, Ankara’nın elini daha da rahatlatacak.
Özetle, Kıbrıs sorununda sıkışma sırası Papadopulos’ta görünüyor. Yeter ki, Ankara stranç oyununda taşlarını iyi oynasın.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|