ANKARA? DA HER KAFADAN
FARKLI? SES ?IKIYOR
?
Radikal yazarı Murat Yetkin?in, 4 ocak tarihli kö?esinde ilginç bir haber vardı. Milli Güvenlik Kurulu? nun 29 Aralık 2005 toplantısında, Do?u ve Güneydo?u Eylem Planı?nın etkili ?ekilde uygulanabilmesi için, Terörle Mücadele Yüksek Kurulunda (TMYK) bir sekreterya olu?turulması ve Devlet Kurumları arasında koordinasyonun sa?lanması hedefleniyor. TMYK? nın Ba?kanlı?ını Dı?i?leri Bakanı Gül yapıyor. Ancak bugüne kadar do?ru dürüst i?letilemedi.Ancak bugün Kürt sorununun boyutları giderek geni?liyor. Olay artık, sadece PKK ile mücadele çerçevesinde ele alınamayacak kadar karma?ık bir a?amaya girmi? durumda.
???????????
Yeni gelinilen bu a?ama, yeni önlemler ve daha da önemlisi Devlet Kurumları arasında gerçek bir koordinasyon gerektiriyor. Türkiye bugün, Kürt sorunuyla ilgili olarak etkin bir adım atamıyor ve yerinde sayıyorsa, bunun tek nedeni , Ankara? da her kafadan farklı ses çıkması ve ortak bir politika saptanamamasıdır.
???????????
Abdullah Gül?ün ba?kanlı?ındaki TMYK, ?acaba bizleri bu çıkmazdan kurtarabilir mi ?
???????????
Neden olmasın ?
???????????
Kurulu? amacı ve i?levi belki farklı , ancak TMYK özellikle de Gül?ün Ba?kanlı?ında koordinasyonu sa?layabilir. Ba?aramadı?ımız sürece, ne yazık ki oldu?umuz yerde sayaca?ız ve sonunda da kaybeden yine bizler olaca?ız.
???????????
Bakın Ankara?da, Kürt sorunu konusunda kaç farklı kutup var...
TSK VE JANDARMA
??????????????????????????????????????????????????????? A?IRLIKLI KONUMDA
???????????
Kürt sorunu konusunda politika üreten ve bu politikaları pratikte uygulayan kurum, Türk Silahlı Kuvvetleridir.Yeni de?il, özellikle 1980?lerden itibaren, bir bölümü politikacılarımızın Kürt Sorunu ihalesini Askere vermeleri, di?er bir bölümü de Askerin kendili?inden i?e el koyması sonucunda, TSK a?ırlıklı söz sahibi olmu?tur.
Askerin a?ırlıklı konumu, politikaların olu?turulmasında da sözünün dinlenmesine yol açmaktadır.
???????????
Askerin üretti?i bu Kürt politikasının bir bölümü Jandarma, di?er bölümü bölgedeki komutanlar ve TSK?ya ba?lı istihbarat örgütleri tarafından geli?tirilir.Genelkurmay Ba?kanlı?ında da, bütün bu noktalardan gelen bilgiler bir araya getirilir ve politikaya dönü?türülür.
???????????
Her?eye ra?men, Ankara?daki komutanların bakı?larıyla, bölgedeki komutanların olaya yakla?ımları ve uygulamaları da farklılıklar gösterir.
???????????
Asker, Kürt sorununa do?al olarak güvenlik açısından bakar.?lkenin toprak bütünlü?ünü korumak için alınması gereken önlemleri de, yine do?al olarak genelde cezalandırıcı açıdan ele alır. Yasaklama, cezalandırma ve önlemlerin sertli?i ön planda tutulur. Olayın sosyolojik, psikolojik, kültürel ve ekonomik yanı askerin i?i de?ildir.
???????????
Askerin di?er bir özelli?i, hangi ideolojiye sahip olurlarsa olsunlar, sivil hükümetlere güven duymamasıdır. Politikacıların yakla?ımlarını hiçbir zaman benimsemez..Hükümetlerin farklı politikalar üretmesinden rahatsız olur. Bunun nedeni de, politikacının oy u?runa her?eyi satabilece?ine inanmasıdır.
???????????
Böyle bir yakla?ım içindeki TSK için, önemli olan kendi politikalarının ve yakla?ımının kabul edilmesidir.
???????????
Ancak gelin görün ki, hükümetler de giderek (özellikle 1998?den itibaren) Kürt sorununa farklı bakmak, yeni politikalar üretmek ve uygulanmasını sa?lamak istemektedirler
H?K?MET İSE, A?IRLI?INI
BİR T?RL? KOYAMIYOR
?
Dı?ardan bakıldı?ında, Kürt sorunuyla ilgili katkı yapması gereken kurumların büyük bölümünün siyasi iktidarın elinde toplandı?ı görülür.
?
İçi?leri, Adalet ve Dı?i?leri Bakanlıkları Ba?bakan?a ba?lı ?ekilde çalı?ırlar. Bu bakanlıklar, sorunu çok yakından izlerler ve yetkileri dahilindeki önlemlerin alınmasına fiilen katkıda bulunurlar. Ancak nedense, politika olu?turulmasında gerekti?i kadar etkili ?ekilde öne çıkmazlar. Ba?bakan?a rapor ve görü? vermenin ötesine gitmezler. Bakanlar, Ba?bakanı gölgelememeye, bu kurumların bürokrasileri de Askere ters dü?memeye dikkat ederler.
?
Sivil bürokrasi, Kürt konusunda beklenenin ötesinde tutucudur. Yeni açılımlara, farklı yakla?ımlara sürekli direnir. Ba?bakan?ın önüne, yenilikçi politikalar getirmek yerine, Ba?bakan?ın direktiflerini dinleyip, ?kendine göre uygulamayı? tercih eder.
?
Ba?bakanlar ya ki?isel birikimleri veya etraflarındaki danı?manlarının itmeleriyle, zaman zaman, açılımlar yapmı?lardır. Demirel?den Mesut Yılmaz?a, ?iller?den Ecevit?e kadar, akıllarda kalan, insanları heyecanlandıran parlak cümleler sarfetmi?ler, ?galiba bu defa bir?eyler de?i?ecek?? dedirten konu?malar yapmı?lardır.
?
Ancak bunların hemen tamamı, sözde kalmı? ve gerisi getirilememi?tir. Sivil-Asker bürokrasisi, Ba?bakanların bu çıkı?larını kısa sürede etkisizle?tirmeyi ba?armı?tır. Heyecanla kollarını sıvayan politikacılar, bir süre sonra sistemin parçası durumuna girdiklerini görmü?lerdir.
Dİ?ER İKİ KUTUP:
MİT VE ?ANKAYA
?
Kürt politikalarını etkileyen ve sözünü en çok dinleten kurumların ba?ında MİT gelir. Te?kilat, özellikle son 10 yıldır, Bakanlık bürokrasisinin aksine, soruna çok daha gerçekçi ve yenilikçi yakla?ımıyla dikkatleri çekmeye ba?ladı.
?
Di?er odak noktası da ?ankaya?dır.
?
Cumhurba?kanları, özellikle Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarına ba?kanlık yaptıklarından dolayı, politika olu?turulmasına fiilen katılırlar.
?
Bütün bu kurumların (Hükümet, Asker,MİT) bir araya gelip konu?tukları ve politika olu?turulmasında forum olarak kullandıkları yer MGK?dır.
?
MGK?da herkes kendi görü?ünü açıklar.
?
Asker, MİT ve hükümet, ya son derece soyut saptama veya çözüm önerilerinde bulunurlar, Cumhurba?kanları da genel tanımlamalar yapıp (ülke?nin toprak bütünlü?üne dikkat, e?itim, sosyal önlemler vs...) toplantıyı kapatırlar.
?
Ardından, herkes kendi kö?esine çekilip, kendi anlayı?ın göre bir polikita uygular.
?
T.C. Devleti, i?te bu nedenlerden dolayı, bir türlü ortak ve etkin bir Kürt politikası ola?turamamaktadır.
?
Bu gidi? de?i?tirilmedi?i sürece de, Kürt sorunu Ankara?dan de?il, Türkiye?nin dı?ından gelen etkenlerle ?ekillenecektir.
?
?
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|