Mehmet Ali Birand
 
“KÜRTLERLE TÜRKLER DOST OLMAK ZORUNDA”
 
 

“KÜRTLERLE  TÜRKLER

DOST OLMAK ZORUNDA”


Irak Geçici Yönetimi Başkanı Celal Talabani, beraberindeki 10 kişilik büyük bir heyetle Ankara’da iki gün geçirdi ve Türkiye’den ayrıldı.


Bunun önemi, Türkiye’nin  Irak’a asker yollamak istemesi ve bu girişime, başta Kürtler olmak üzere Irak’ın hemen hemen tüm kesimlerinden itiraz gelmesi ve sonuç olarakta, ABD’nin yüzünü kızartıp (zira Türk askeri desteğini onlar istemişlerdi) Ankara’ya “kusura bakmayın, sizi istemiyorlar. Bu planı bir süre askıya alalım” demesinden sonra yapılan ilk gezi olmasından kaynaklanıyordu.


Olaylar her iki tarafı da yıprattı.


Ankara, Kürtlerin ardından da diğer kesimlerin itirazlarından dolayı çok rahatsızlık duydu. Açıkçası, hepimiz alındık. Bunlar yetmiyormuş gibi, yıllar boyunca Genelkurmayımızın Kuzey Irak ile ilgili olarak çizdiği kırmızı çizgilerin hiçbir işe yaramadığını, çizgilerimizi koruyamadığımızı görüp, toplum olarak moralimiz bozuldu. Kendimize olan güvenimiz sarsıldı.


İşte Talabani gezisi böyle bir ortamda gerçekleşti.


Irak heyetinin mesajlarının bir bölümü Kürtler  ile, diğer bir bölümü ise Geçici Irak Yönetimi ile ilgiliydi. 


Celal Talabani ile de uzun bir görüşme yaptım.


Bütün bu mesajlar,  Ankara’da altı çizilen noktalar ve Talabani ile konuşmalarımı  özetlemem gerekirse,  şöyle toparlayabilirim:


Gelin özellikle bir süre önce birbirimizi kıran olayları unutalım. Yeni bir sayfa açalım. Yanlış anlamaları, haksız suçlamaları da silip atalım. Yeni bir yaklaşımla yolumuza devam edelim.

Bizim Türkiye’ye ihtiyacımız var. Son 12 yıldır Türkiye sayesinde (tabii ABD ve İngiltere de dahil) güven içinde yaşayabildik. Kuzey Irak’ı kalkındırabildik. Bundan sonra daha da fazla ihtiyacımız olacak.

Türkiye’nin de dost bir Kuzey Irak’a ihtiyacı var. İstikrarlı  bir Kuzey Irak, Türkiye’nin kendi iç sorunlarını çözmesine de yardımcı olur. Herne kadar bizim başka yerlerdeki Kürtlerle ilgimiz yoksa dahi, Türkiye’de yaşayan Kürtler üzerinde ister istemez etkimiz vardır.

Hem Kuzey Irak, hem de Irak’ın yeniden yapılanması için önümüzdeki yıl 2 milyar doların üstünde para harcanacaktır. Bu pastadan Türkiye’nin yararlanması kaçınılmazdır.

PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığı bizden ve Amerika’dan kaynaklanan tüm itirazlara rağmen devam ediyor ve devam da edecektir. Türkiye  genel af ilan etmedikçe PKK Kandil dağında  yaşamayı sürdürecektir. Ne bizler, ne de Amerikalıların, binlerce asker kullanıp dağlardaki PKK’lılara karşı yavaş açacak halimiz yok.


“KÜRTLER, TÜRKİYE’NİN

EN ÖNEMLİ MÜTTEFİĞİ”


Celal Talabani’nin hemen heryerde vurguladığı görüş aynı: Kürtlerle kavga etmeyin. Kuzey Irak’ta bizi kıskaca almaya çalışmayın. Artık koşullar değişti. Kürtler  bugün Türkiye’nin Irak’taki en önemli müttefiği konumuna girdiler. Türkiye’yi Irak’a taşıyan tek güç Kütlerdir.”


PKK’YI DAĞITMAK

İMKANSIZLAŞIYOR


Hem Kuzey Irak’lı kaynaklar, hem de Amerikalı yetkililerden dinlediklerime göre, Kandil dağındaki PKK militanlarına karşı Türkiye’nin istediği gibi bir yaptırım, yani askeri harekat düzenlemesi giderek imkansızlaşıyor. 


Hem Amerikalılar, hem de Kuzey Irak’lı Kürtler, PKK’yı yok edecek olan en etkili silahın genel bir af olduğunu ısrarla tekrarlıyorlar. Hem açık demeçlerde, hem de kapalı kapılar arkasında, Kandil dağına askeri bir harekat düzenlenmesinin –özellikle şu sıralarda- operasyonel açıdan gerçekçi olmadığını anlatıyorlar.


Demek ki, biz ne kadar üstünde durursak duralım, bu iş gerçekleşmeyecek. Kimse Türkiye için kanlı bir savaşı göze alamıyor veya almak istemiyor.


Türkiye Kuzey Irak’ta etkinliğini –yanlış hesaplar ve yanlış politikalar sonucunda- kaybettiği için de, elinde hiçbir yaptırımı yok.


Talabani’nin, Başbakan Erdoğan başta olmak üzere tüm yetkililere yönelik mesajlarının arasında en çok  desteklediğim, Türk-Kürt dostluğunun hepimize büyük yararlar sağlayacağına işaret eden bölümü...


Ne ayrılıkçı güçler bizleri rahatsız etmeye  kalksınlar, ne de Türkiye Kürtleri itip kaksın. Eğer bizden sonraki kuşakların mutluluğunu düşünüyorsak, ülkemizin refahını arzuluyorsak, hem kendi içimizde hem de sınırlarımızın dışındaki Kürt akrabalarımızla dost olmaya bakalım. Onları düşman görmeyelim. 


Emin olun bu yaklaşımla hepimiz kazançlı çıkarız.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…