?KIBRIS, T?RKİYE
?N?NDE ENGELDİR?
BR?KSEL
Avrupa Birli?i Komisyonunun yayınladı?ı raporu, ardından Parlamentodaki tartı?maları ve nihayet Verheugen?in basın toplantısını istedi?iniz gibi yorumlayabilirsiniz. İçinde her?ey var.
Ulusalcılar ?i?te Avrupa Türkiye?yi istemiyor ve ?imdi de Kıbrıs ko?ulunu çıkardılar? diyebilirler.
Hiçbir?eyden anlamayan? ku? (!) beyinli bazı kö?e yazarları ?ihanet? diye çı?lık atabilirler.
Benim yakla?ımımı biliyorsunuz.
Türkiye?nin AB?den, katılma müzakeresine ba?lamak için tarih almasının ne kadar önemli oldu?unu sürekli olarak yazıyorum. Buna da çok inanıyorum.
Avrupa Parlamentosu koridorlarında özellikle üstünde durulan ve sürekli tekrarlanan bir cümleyi aktarmak istiyorum: ?... Evet eksikleriniz var. Ancak? Avrupaya giderek yakla?ıyorsunuz. Bu da hepimizi rahatsız ediyor.? Türkiye?nin? tam üyeli?ini içine sindiren çok az.? Ancak kimse Türkiye?ye hayır diyemiyor. Daha do?rusu, Türkiye?ye hayır demek giderek zorla?ıyor...?
Bu sözler do?ru, ancak gerçe?in sadece bir bölümü...
Geriye ba?ka gerçekler kalıyor...
Siyasi gerçeklerin ba?ında da Kıbrıs geliyor...
KENDİ KENDİMİZİ
ALDATMAYALIM
Bizler kendi kendimizi aldatmaktan ho?lanırız. ?rne?in, AB komisyonu belgesinde Kıbrıs ile ilgili olarak herhangi bir cümle olmasaydı, ?Kıbrıs konusu önemli de?ilmi?. Dolayısıyla çözüm için kendimizi yerden yere vurmamıza gerek yokmu?? mu diyecektik?
Kıbrıs?ı görmemezlikten mi gelecektik?
Sanki kimse ilgilenmiyormu?ta, biz kendi kendimize gelin güvey oluyormu?uz gibi bir havaya mı girecektik?
Oysa Kıbrıs hep oradaydı...
Kıbrıs daima bir ko?uldu...
AB Komisyonu ilk defa açıkça söyledi:
?Arkada?lar, ne yaparsanız yapın. Tarih alma a?amasında olsun, tam üyelik a?amasında olsun, Kıbrıs sorununu çözmedi?iniz sürece büyük bir engel ile kar?ı kar?ıya kalacaksınız?.
Bu mesaj hep ortada de?il miydi?
Kıbrıs?ın temel bir sorun oldu?unu bilmiyor muyduk?
Bal gibi biliyorduk, ancak kabul etmek istemiyorduk.
Kendi kendimize do?ruyu söyleyelim.
Bu belgede Kıbrıs?tan söz edilmese, sorunun önemi yok mu olacaktı?
Hayır...
SONU?: T?RKİYE
İSTERSE TARİH ALIR
Diplomatik kelimeleri bir yana bırakalım ve gerçeklere bakalım.
Türkiye?nin açıkları giderek azalıyor.
Rapordaki eksiklerin sayısı 15 maddeyi geçmiyor. ?stelik bu eksikler son derece somut ?ekilde? yazılı. E?er bu eksikler yok edilirse, 2004 Kasımında yayınlanacak olan son raporda Avrupa Komisyonunun söyleyece?i hiçbir ?ey kalmayacak.
Kısacası, top Türkiye?nin sahasında .
2004 Aralı?ında, tam üyelik müzakereleri için tarih almak isteniyorsa, neler yapılabilece?i ortada.
Yanlı? bir anlama olmasın.
Türkiye?nin Kıbrıs?ı bırakması istenmiyor. Sadece HAYIR diyen taraf olmaması ve ciddi ?ekilde masaya oturulması yeterli görülüyor.
Bugün Avrupa?da en çok konu?ulan ülke Türkiye...
2004 Türkiye yılı olacak.
Avrupa Parlamentosu? seçimlerinde Türkiye konu?ulacak. Yıl boyunca Türkiye tartı?ılacak.
Belçika Ba?bakanı ile konu?urken bana çok ilginç bir izlenimini anlattı:
?...Türkiye, AB Komisyonu raporundaki eksiklikleri tamamladı?ı taktirde bizim söyleyecek hiçbir ?eyimiz kalmaz? dedi.
Yine dönüp dola?ıp aynı noktaya geliyoruz.
?E?er Türkiye gerçekten tarih almak istiyorsa, gerekeni yapar?.
Durum son derece açık.
KOMİSYON ELİNİ
G?STERMEK İSTEMİYOR
Bende kendi kendime aynı soruyu sordum:
?Türkiye önemli adımlar attı. AB Komisyonu Ankara?yı yüreklendirecek sözleri neden esirgedi??
Bu soruya verilen yanıt ?öyle:
?Türkiye bastırıyor. AB Komisyonu 2004 Kasım raporuyla ilgili olarak elini göstermek istemiyor. Asıl kavga 2004?te ya?anacak.?
Bakalım, 2004 Kasım-Aralık döneminde kim kazanacak?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|