AB İLK DEFA
İYİ RAPOR VERDİ…
Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine ne oranda uyum sağladığını araştıran “ilerleme raporunun” taslağı basına sızdı. Taslak, önümüzdeki günlerde üye ülke başkentlerinde ele alınacak ve önümüzdeki hafta Çarşamba günü kesinleşecek. Asıl önemlisi, sonuç bölümünde söylenecek sözler de açıklanacak. Sonuç bölümünde AB komisyonunun Türkiye’ye tarih verilmesi konusundaki görüşü ilgiyle beklenecek.
Raporun taslağına baktığınız zaman, süpriz hiçbir yeni unsur yok. Şimdiye kadar Türkiye ile ilgili yazılmış en olumlu rapor olduğunu söyleyebiliriz.
AB komisyonu hiçbir zaman siyah veya beyaz rapor yazmaz. Herşey güllük gülistanlık dahi olsa yine de gri renkte rapor yapar. Her isteyenin istediği gibi yorumlaması, siyasi otoritenin karar verme rahatlığını elinde tutması için çaba harcar.
Bu taslağın genel havası, Türkiye açısından son derece olumlu. Bugüne kadar Komisyon’dan böylesine övgü dolu cümleler duyulmamıştı. Eleştiriler de var tabii, ancak kullanılan kelimeler son derece dikkatli…
EKSİKLERİ BİZLER DE
BİLİYORUZ…
AB Komisyonu raporunda sözü edilen eleştiriler, Ankara’nın çok yakından bildiği konuları kapsıyor.
Bürokrasinin direnişi ortada. Çıkarılması gereken yönetmeliklerin gecikmesi, savcı ve yargıçların uyum yasalarını henüz yeterince bilmemeleri, bu yasaların hızla uygulanamamasıyla sonuçlanıyor.
Hükümette bunun farkında. Sırf bu amaçla iç-dış ve adalet bakanlarından oluşan bir izleme komitesi kuruldu.
Bir de eksiklikler var.
Başta DGM’ler olmak üzere bir çok konu çözüm bekliyor. DGM’ler için anayasanın değişmesi, diğer eksikler için de yine yönetmeliklerin çıkması gerekiyor.
Avrupa Birliği Komisyon raporunda beni en çok kuşkulandıran konu, uygulamalarla ilgili bölüm. Doğrudur, uyum yasalarının uygulanması son derece önemli. Ancak, uygulama eksikliklerinin ölçümü de aynı derecede önemli. Hiçbir ülkede yüzde yüz uygulama bulunamaz. Eğer AB “tam uygulanmıyor” cümlesinin gerisine saklanıp Türkiye’ye tarih verilmesini ertelemeye kalkarsa tarihi bir hata etmiş olur.
AB, tutumuyla bu ülkede beklentileri ne oranda arttırdığını görmeli ve buna göre bir politika gütmelidir. Zira Türkiye’nin uğrayacağı hayal kırıklığının şok dalgaları bu ülke içinde kalmaz. Bölgeye de kolaylıkla yayılır…
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|