Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE IRAK’TA DOĞRU ADIM ATIYOR
 
 

TÜRKİYE IRAK’TA

DOĞRU ADIM ATIYOR


Bir ülkeyi okumak ve gelişmeleri yorumlamak isteyenlar, bulundukları ülkenin medyasına bakarlar. Ardından, iktidar partisinin açıklamaları, diğer  siyasiler ve bilim adamlarının tutumları gelir. Ancak, özellikle Türkiye’de en çok medya’daki  haberler ve köşe yazarlarının yorumlarına dikkat edilir. Zira, bazıları askerden mesaj alır ve onu yansıtır, diğerleri AKP’ye yakındır, oradan beslenir. Bu arada, Kemalist’ler ulusalcılar da kendi yayın organlarından seslerini duyururlar.


Bunca açık kaynağa ve bilgi akışına rağmen, bir yabancının Türkiye’yi okuması, toplumun nabzını tutması son derece güçtür. Zira, bizim medya’nın kafası karışık. Siyasilerimizin, bilim adamlarımızın değer yargıları, dünya’ya bakışları çok garip. Bir bölümü cehalet, bir bölümü  eskimiş kavramlarla hareket etmeleri sonucu, Uluslararası dil kullanmıyorlar.  Anlaşılmaz bir şekilde, ya herşeye muhalefet etmek veya herşeye  Milliyetçilik açısından bakmak tutkusuyla, ne dedikleri anlaşılmıyor.


Dün, Irak’a asker yollanması büyük tepki  almıştı. Vatan satılıyor, Amerikanın uşağı oluyor, Mehmetçiğimizi 8 milyar dolarlık bir kredi için ölüme yolluyorduk. Türkiye, bataklığa itiliyor, AKP hükümeti ülkeyi zora sokuyordu. Dram yaşadık ve vatana ihanet lafları çoğalıverdi.


Peki, bugün durum ne?


Bugün, aynı yazarlar veya televizyonlara çıkıp konuşan gözlemciler ateş püskürüyorlar. Sanki Türkiye Irak’a  mutlaka girmeliymiş, istekliymiş oysa Amerikalılar engelliyorlarmış gibi yorumlar yapılıyor. Herşey, düzeysel bir şekilde ele alınıyor. Gelişmelerin temeline inilmiyor, değişen koşullar dikkate alınmıyor. Oysa bugün önemli bir değişim  yaşanıyor. 


AMERİKA YENİ BİR

STRATEJİ PLANLIYOR


Gelin, nereden nereye geldiğimize bakalım...


Türkiye, 1 Mart tezkeresini reddederek ABD  ile ilişkilerine inanılmaz bir darbe vurmuş, sadece Ankara-Washington değil, Genelkurmay-Pentagon ilişkileri de son derece derin bir yara almıştı.


Ardından, Ankara bu yarayı sarmak için, ABD’ye  “Irak’a asker yollayarak destek olabileceğini” bildirdi.  Geçen  Temmuz’daki ortam içinde Bush yönetimi bu öneriyi çok ciddiye aldı.  Hatta, çok gecikmeden asker sevkiyatını istedi.


AKP hükümeti de, son derece riskli olmasına rağmen, Washington ile ilişkileri düzeltmek için harekete geçti. Irak’taki kargaşayı durdurmaya katkıda bulunmak, bölgede marjinal kalmayıp, tekrar eskisi gibi söz sahibi  olmak için Meclis’ten onay aldı. Türkiye’nin, bu aşamada Irak’a asker yollama gerekçeleri son derece doğruydu. Ülkenin çıkarlarına uygundu. Ancak aradan geçen süre içinde, Irak’taki durum değişti.


ABD, bir türlü  engelleyemediği direniş karşısında yeni stratejiler  oluşturmak zorunda kaldı. Aynı süreç içinde, Türkiye’nin asker yollama kararına karşı çıkan Irak’ın tüm kesitlerinden        –Kürt-Şii ve Sunni-  tepkiler giderek arttı.


TEPKİ SADECE TÜRKİYE’YE

KARŞI BİR TUTUM DEĞİL


Bu tepkiler sadece Türk askerine karşı değildi. Ayrıca,  sadece Kuzey Irak Kürtlerinden de kaynaklanmıyordu. Direniş belki önce Kürtlerden  başladı, ancak zaman içinde Irak’ın diğer kesimlerine de yayıldı. Nedenleri de,  yine  zaman içinde farklılaştı. Türkiye’nin girdiği yerden çıkmayacağı kuşkusu,  Osmanlı döneminden kalma kaygılar da  söz konusuydu ancak, Iraklıların asıl korkusu başkaydı. Türkiye’nin bölgeye girişinin, İran’ı da harekete geçirmesi, yani ülkenin fiilen bir bölünmeye gitme  olasılığı da insanları panikletti.


Tepkiler arttıkça , durumu bir türlü tam kontrol altına alamayan Bush yönetiminin kafası daha da karıştı.


İstikrara katkısı olacak diye davet edilen Türkiye’nin, istikrarsızlığı daha da arttırma olasılığı, hem Bağdat’taki ABD yönetimini, hem de Washington’u “yeni bir değerlendirmeye” itti.


Bush yönetimi son BM Güvenlik Konseyi kararının ardından,  Irak için yeni bir strateji  saptayacak ve Türk katkısı konusunda da karar  o zaman verilecek. Şu anda görüldüğü kadarıyla, asker yollama bir süre ertelendi.


TÜRKİYE’Yİ RAHATSIZ

EDEN BİR ŞEY YOK


Irak’a asker gidişini ertelemede Türkiye’yi rahatsız edecek hiçbir şey yok.


Ankara, BM Güvenlik Konseyi kararından önce Meclis’ten asker yollama izni alarak, üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmiş durumda. ABD ile ilişkilerini, 1 Mart tezkeresinde yaşanan yol kazası  ardından artık rayına  oturttu.


Dahası, “ben mutlaka Irak’a giderim” diye ısrar etmedi. Başbakan ve dışişleri bakanı “önemli değil, bekleyebiliriz” diyerek, Irak’taki istikrara  katkıda bulunmak amacıyla asker yollanacağını tekrarlamış oldular.


Şimdi bekleme sürecindeyiz.


Yeni bir strateji, yeni bir yaklaşımla birlikte Türkiye de üstüne düşeni yapacak,


İster asker yollasın ister yollamasın, bugünkü gelişmeler, hem AKP’yi, hem TSK’yı hem de ülkeyi  rahatlatmalı. Türkiye’nin duruşu ve uzun vadeli hedefi doğrudur. Bu da en önemli başarısıdır.


Ancak bunun tek koşulu var. O da, ABD’nin Irak’ta istikrarı oluşturacak yeni bir strateji saptaması ve  sonuç alması. Irak karıştıkça bunun Türkiye’ye yansımaları da sürecektir ve ilerde Türk askeri belki de çok daha kötü koşullarda  müdahele etmek  zorunda kalacaktır.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- CEMAAT, AK PARTİ'DEN DESTEĞİNİ ÇEKEMEZ...
- Alper Görmüş koskoca iki cilt kitap yazmış. Okudukça yüzüm kızardı...
- PKK İLE SERT BİR SAVAŞ DÖNEMİNE GİRİLİYOR...
- CUMHURBAŞKANI İLE BAŞBAKAN ARASINDA NE FARK VAR?
- Öcalan...
- ÖCALAN SIRADAN BİR MAHKUM DEĞİL Kİ...
- Rüya görmeyelim. PKK böyle tasfiye edilmez
- Davutoğlu efsanesi gerçek mi, yoksa balon mu?
- PKK İKİYE BÖLÜNÜYOR
- RUSYA GÜNDEMİNDE, PKK-ÇEÇEN VE GAZ VAR
- Türkiye artık kararını vermeli…
- TÜRKİYE’DEKİ, 70 BİN ERMENİYİ VATANDAŞ YAPIN...
- Referandumda neden “Evet” oyu kullanacağım?
- MEDYA TERÖRE HİZMET Mİ EDİYOR?
- Hadi bir defa başladık...
- Kürt kökenli olsanız, ne dersiniz?
- BAŞBAKAN BM'DE "DİZEL MOTORU" GİBİYDİ...
- PKK VURUYOR, ANCAK KIŞKIRTAMIYOR...
- Siyaset karşı saldırıya geçti
- BİZE BAKIŞLAR DEĞİŞİYOR...
- Önceki günkü “darbecilik genlerimizde vardı” başlıklı yazım çok yankı yaptı. Aslında...
- Başbuğ, Kozmik odayı açarak doğrusunu yaptı…
- Başbakan için hepimizin farklı görüşü var. Kimimiz için bir devrimci...
- İRAN REJİMİ, KENDİNİ KURTARACAK MI?
- ÖCALAN DAVASINDA, DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER…