RİSK ALACAĞIZ...
Türkiye, Irak’a asker yollamaya hazırlanıyor.
Şimdiden bilmemiz gerekenler var. Eğer bu gerçekleri önceden içimize sindiremezsek, sonradan gereksiz tartışmalar ve gerilimlerin içine düşebiliriz.
Irak kaynamakta, direniş giderek artmakta ve giderek organize olmakta. Kısacası, askerimizi son derece tehlikeli bir ortama yolluyoruz. Ne yazık ki, olaylarla karşılaşacağız hatta kayıplarımız olacak.
Bütün bu gerçeklere rağmen, Türk Silahlı Kuvvetleri ve AKP hükümeti, askerini Irak’a yolluyorsa bunun önemli gerekçeleri vardır.
Hükümet ve TSK bu konuda tam bir görüşbirliği içindeler. Ortak görüş, Türkiye’nin Irak’ta rol almaması durumunda şu kayıpları olacak:
Bölgedeki ve Irak üzerindeki ağırlığını kaybedecek. Irak’ın yeniden yapılanmasında rol alamayacak.
PKK-KADEK’in Kuzey Irak’taki yapılanmasını engelleyemeyecek ve devre dışı kalacak.
ABD ile ilişkiler yeniden bozulacak. Bu da Türkiye’nin ekonomik –mali politikalarına olumsuz yansıyacak. Türkiye, ordusunun donanımında dahi zorluklarla karşılaşacak.
Bunlar en temel gerekçeler. Listeye daha sayısız neden eklenebilir.
TBMM’nin alacağı bu karar, 1 Mart kararından çok daha risklidir. 1 Mart’taki tezkere, ABD ile işbirliğini öngörüyordu. Türk askeri savaşmayacaktı. Kuzey Irak’ta belirli bir bölgede kalacaktı. Şimdi ise savaşın içine girecek.
Türkiye yıllardır “bölge’nin lideriyim” der. “En güçlü ordu bende” diye övünür. “ABD’nin stratejik ortağı “olduğunu ileri sürer.
İşte, bugün sınav günüdür.
Türkiye, 1 Mart tezkeresini kaçırmış olmanın, bölgede ağırlıklı bir ülke olmanın faturalarını ödeme durumuna girmiştir.
Özetle, kaçınılmaz bir sınav günü gelip çatmıştır.
Bunca risk alacağımıza göre, bari değecek adımlar atalım, karşılığını da aynı oranda elde edelim. Gerçekleri görelim, ardından ağlamayalım. Pişman olmayalım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|