AB?NİN T?RKİYE?YE
YENİ BAKI?I
Avrupa Birli?i bürokrasisi de bizim gibi tatilden yeni çıktı. A?ustos ayında hiçbir dosya açılmadı.? ?u günlerde ? bürolar doluyor ve çarklar dönmeye ba?lıyor.
Ba?bakan Erdo?an ve Dı?i?leri Bakanı Gül ilk temaslarını yaptılar. Hem, bu ziyarete katılan ve görü?melerin içinde bulunanlar, hem de Brüksel?deki AB komisyonu yetkilileriyle yaptı?ım görü?meler, ?u anki durumun bir resmini çıkarttı. Ancak unutmayalım ki, bu resim önümüzdeki haftalarda de?i?ecektir. 16 ay süresince de ini? çıkı?larla seyredecektir.
PSİKOLOJİK BİR
BLOKAJ VAR
Almanya?dan ba?larsak, Schröder hükümetinin Türkiye?ye yakla?ımı birkaç ay öncesine oranla çok daha farklı. Türkiye?ye 2004 Aralı?ında, katılma müzakerelerine ba?lama tarihi verilmesine daha olumlu yakla?ım var. ?zellikle Dı?i?leri Bakanı Ficher, Türkiye?nin attı?ı adımlar, yani reform niteli?indeki yasal de?i?iklikler konusundaki memnuniyetini? saklamıyor.
Hükümetin içinde bulunan bir ba?ka kanat var ki, bunların Türkiye?ye bakı?ları biraz daha mesafeli. Daha? bir ku?kulular.
Brüksel?deki bürokratların en çok merak ettikleri, yerel seçimler? ve Haziran ayındaki Parlamento seçimlerinde, Alman muhafazakarlarının Türkiye konusunu ne oranda polemik konusu yapacakları.
E?er muhafazakar parti, ?Sosyal demokratlar Türkiye?yi AB?ye alıp, hem i? piyasasında kriz yaratacaklar, hem de altından kalkamayaca?ımız bir ekonomik yük sırtlanacaklar? kampanyası açarlarsa, Schröder?in i?inin zorla?aca?ı tahmin ediliyor. Zira, Türkler Almanya?da hiç popüler de?il. Türkiye lehine tutum oy kaybına? neden oluyor. Dolayısıyla, Almanya?da durum ortada. İbre olumlu hava gösteriyor, ancak kimse kesin bir yargıda bulunamıyor.
Gelelim Fransız hükümetinin tutumuna...
Fransızlarda da, bir AB bürokratının deyimiyle ?psikolojik bir blokaj? ya?anıyor. Fransız hükümetinde bu konuda karar alacak üst düzey yetkililerin sık sık kullandıkları kelimeler hep aynı: ?Türkiye konusunda acele etmeyelim. Yava? yava? adım atalım. Kendimizi geriye dönü?ü olmayan bir açmaza sokarız?.
Paris?te tam bir? çekimserlik, kararsızlık var.
NE ZAMAN VE KİM
KARAR VERECEK?
Avrupa Birli?inin Türkiye ile ilgili kararı, Paris-Berlin? ikilisinden çıkacak. Bu iki ba?kentin anla?acakları tarihe di?erlerinin itiraz etmeleri beklenmiyor.
Brüksel?deki AB? bürokratlarına göre de, bu karar büyük olasılıkla, 2004 yılının Ekim-Kasım döneminde alınacak. Kimse daha önce bir karar çıkmasını beklemiyor.
Paris-Berlin ikilisi belki kararı verecekler, ancak geri kalan üyelerin tutumu ve özellikle de Irak?taki geli?meler de bu kararı büyük oranda etkileyecek.
Bu arada, Türkiye?nin BM kararı çıkmadan Irak?a asker yollamasının Paris ve Berlin?de ters ve sert tepki yaratmayaca?ı da, son gezilerden elde edilen ilginç bir izlenim. Not etmekte yarar var.
EKİM RAPORU
NASIL OLACAK?
?u sıralarda, Ekim-Kasım döneminde yayınlanacak olan, AB Komisyonu?nun ?ilerleme raporu? taslak durumunda. ?nümüzdeki haftalarda ince yazımına geçilecek ve ardından da Komisyonda tartı?maya açılacak.
Raporun? Türkiye ile ilgili bölümünün içeri?ini bilen bir üst düzey yetkili aynen? ?unları söyledi:
?... Türkiye?nin reformları anlatılacak ve övgü ile söz edilecek. Her?eyin bitmedi?ine dikkat çekilecek ve uygulamanın beklenmesi gerekti?i belirtilecek. ?zetle, ucu açık bir rapor olacak...?
Bu raporun dili son derece önemli. Ardından, 2004 Ekiminde de son rapor çıkacak. Bu belgelerin önemli olmalarının nedeni, üye ülkeler kararlarının gerekçelerini bu raporlardaki bulgulara dayandıracaklar. Rapor kötü çıkarsa ?zarar yok, biz yine de Türkiye?yi istiyoruz? diyemeyecekleri için, raporların içeri?inin oldu?unca olumlu yazılması gerekiyor.
KIBRIS,? NE
ORANDA ENGEL YARATIR?
Tabii herkesin merak etti?i di?er bir konu da, Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması durumunda, AB?yi ne oranda olumsuz etkileyece?i.
?nümüzdeki Mayıs ayına kadar bir çözüme varılamazsa, Kıbrıs dosyası Rumların lehine kapanacak.
Türkiye resmi görü?melerinde gayet net ?ekilde? bir mesaj veriyor: ?Aralık 2004?te tarih alabilece?imizi bize ?u veya bu ?ekilde bildirin. O zaman Kıbrıs?a bakı?ımız çok farklıla?acaktır.?
Bu yakla?ım mantıklıdır. Bazı ülkeler Türkiye?nin AB?ye Kıbrıs üzerinden ?antaj yaptı?ını ileri sürüyorlarsa da, Ankara ileri bir adım attıktan sonra tarih elde edememe riskini? almak istememekte haklıdır. ?u anki görüntü, bu yakla?ımın hiç de?ilse AB Komisyonunda rahatsızlık yaratmadı?ı ?eklinde. Kıbrıs dü?ümünün çözülüp çözülmeyece?i, ada?daki Aralık seçimlerinden sonra, daha iyi anla?ılacak.
AB cephesindeki durum ?imdilik böyle. E?er Türkiye büyük bir hata yapmazsa. Sanki tarih alabilecekmi? gibi görünüyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|