ANAHTAR, SAVCI VE
YARGIÇLARIN ELİNDE
Yeni Yargı sezonu törenle açıldı.
Her yıl olduğu gibi, Yargıtay başkanı hem eleştiri, hem de beklentilerle dolu konuşmasını yaptı. Geçmiş yıllarda dinlediklerimizi tekrarladı.
Bu yıl yargıda zihniyet değişikliği açısından son derece önemli.
Nedeni de, Avrupa Birliğine kapıyı açacak anahtarın tümüyle yargının elinde olması.
Türkiye gerçektende, kısa bir süre öncesine kadar “imkansız” gibi görünen, tabu sayılan birçok yasayı değiştirdi. Kağıt üstünde, Kopenhag kriterlerine uyum sağladı. Dışardan bakıldığında, kimse böylesine dev adımların atılabileceğini tahmin dahi edemiyordu. Türkiye’nin AB normlarına yaklaşması ve uygar ülkeler arasına girmesini istemeyen çevreler “Türkler nasıl olsa bunları beceremez” diyorlardı. Hatta, bu nedenle tarih verilmeyeceğine mutlak gözüyle bakıyorlardı.
Hepsi yanıldı, hatta şaşırdı.
Şimdi bütün gözler uygulamaya döndü.
“Türk hükümetleri geçmişte bizi hep yanılttılar. Yapıyoruz dediler, yasaları değiştirdiler, ardından kıpırdamadılar. Değişiklikler hep kağıt üstünde kaldı” demeye başlandı.
AB’nin dikkatleri, yasa değişikliklerinin uygulanıp uygulanmayacağına çevrildi. En basit bir ters uygulamada hemen “gördünüz mü, reformlar kağıt üstünde kaldı” diyecekler.
İşte anahtar bu... Yani uygulamalar.
Savcılar ve Yargıçlar değişime uyabilir, değişimi izleyebilirlerse, sorun aşılacak. Aksi halde, bunca çaba boşa gidecek. Türkiye, tarihi bir fırsatı parmaklarının arasından kaçıracak.
Yasalar kağıt üzerinde güzel ve net görülebilir. Ancak, sonunda bunu savcı ve yargıçlar yorumlayacak ve uygulayacaklar. Aynı yasayı, ülkenin bir ucundaki yargıç başka, diğer ucundaki yargıç başka uygularsa iş yine çığrından çıkar.
Bunu engellemenin bir yolu, yargıyı eğitmek ise, diğer yolu da savcı ve yargıçlarımızın yeni zihniyete uyum sağlamalarıdır.
2003-2004 yargının sınav yılı olacak.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|