ASKER, BUGÜNLER
İÇİN VARDIR...
Bu köşe’yi izleyenler bilirler. Ben, Türkiye’nin Uluslararası alandaki en önemli pazarlık kartının, Silahlı Kuvvetleri olduğunu ısrarla tekrarlıyorum.
Disiplini ve genel yaklaşımıyla Türk Silahlı Kuvvetleri nerede görev aldıysa büyük başarı göstermiştir. Türkiye ile ilişkileri bir terazinin iki yanına koyanlar, TSK’ya en büyük puanı verirler.
Bu ülke, ekonomisini kalkındırmak, halkına daha iyi eğitim, daha iyi sağlık hizmeti vermek için harcayacağı kaynağın önemli bölümünü (2003 bütçesinde Orduya 12 katrilyon 146 trilyon- Milli Eğitime 10 katrilyon- Sağlığa 3.6 katrilyon ayrıldı) Ordusuna işte bugünler için harcamıştır.
Askerimizin hayatı, sizinki benimki kadar kıymetlidir. Birinin burnunun kanamaması gerekir ancak, askerlik mesleğinin de riskleri vardır.
Türkiye Silahlı Kuvvetlerini sadece PKK’ya veya köktendinci akımlara karşı, Cumhuriyeti korumak için yetiştirmemiştir. Her ülke gibi biz de ordumuzun caydırıcı gücünü gerektiğinde ve akıllıca sınırlarımızın dışında da kullanmalıyız.
Bu yaklaşımdan kaçındığımız taktirde insanlar “bu kadar büyük ordu beslemeye ne gerek var?” diye sormaya başlamazlar mı? “Verilen her görevi yerine getiririz” demeleriyle övündüğümüz komutanlarımızdan bazılarının farklı tutumlarını gördükçe şaşırmamak elde değil.
Bugünkü uluslararası koşullarda, yanıbaşımızda bir yangın varken, Türkiye’nin uzun vadeli çıkarları ortadayken, TSK olaya müdahele etmeyecekte ne yapacak?
Bu koskoca Ordu, 75 yıldır bugünler için hazırlandı. Ülke’de asayişi korumak, arada bir yönetime müdahele etmek için değil. O iş polis ve jandarmaya aittir. TSK gibi büyük bir kurumu böylesine küçük işlevlere mahkum edecek kadar zengin ve hoyrat bir ülke olamayız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|