YİNE TEZKERE
HAVASI ESİYOR...
WASHİNGTON
Amerika’nın başkentinde hava 24 saat içinde değişiverdi. Uçağın New York’a indiğinde müthiş bir yağmur yağıyordu. Havaalanı gün boyunca bir kaç defa kapandı. Normal zamanda 1-2 saatte ulaşabildiğimiz Washington’a hava muhalefeti nedeniyle 6 saatte varabildik. Ertesi gün hava açtı ve güneş güler yüzünü gösterdi.
Siyasi hava da aynı iniş çıkışı gösteriyor.
Birkaç gün öncesine kadar, Irak’taki gelişmeler özellikle Bush yönetiminin moralini bozuyordu. Hergün 1-2 Amerikan askerinin öldürülmesi, yönetim üzerindeki baskıyı da attırmıştı.
Saddam’ın iki oğlunun öldürüldüğü haberi, havayı birden bire değiştiriverdi. İnsanların yüzü gülmeye başladı. Irak’taki Amerikan Valisi Bremer ve Savunma Bakanı Rumsfeld’i yanına alan Bush, gazetecilerin karşısına çıkıp “işte gördünüz mü, işler iyileşiyor” mesajı verdi. Aynı sırada Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’de Bağdat’tan döndü ve o da kamuoyuna, hergeçen gün Irak’ta hayatın normale döndüğünü söyledi.
Bush yönetimi, şu sıralarda ilk defa rahat bir nefes alıyor. Kamuoyundan kaynaklanan baskılar azalmış gibi görünüyor.
Ancak, bu durumun ne kadar süreceği belli değil. Eğer kısa bir zamanda Saddam yakalanmaz, Saddam taraftarlarının (eski Baas partililer) hızı kesilmez ve Amerikan askerlerine saldırılar durdurulamazsa, Bush yönetimi tekrar baskı altına girecek., bundan dolayı Irak’tan çıkmayacaklar, ancak rahatları kaçacak.
TÜRKİYE’YE BAKIŞ
HEMEN DEĞİŞTİ
Abdullah Gül, işte böyle bir hava içinde Washington’a indi. Bu yazı yazılırken, ilk resmi temaslarını yapmış ancak içeriği hakkında ayrıntılı bir açıklama alınmamıştı. Gül Çarşamba gününün büyük bölümünü Kongre’deki temaslarıyla geçirdi.
Benim en çok dikkatimi çeken, kamuoyunda olsun, Kongre’de olsun, kimsenin Türkiye ile ilgilendiği yok. Belirli bir çevre konuşuyor ve tartışıyor. Saddam’ın iki oğlunun öldürülmesi nasıl genel havayı değiştirdi ise, Türkiye’ye bakışı da hemen etkileyiverdi.
Türkiye-Amerikan ilişkilerindeki sıkıntılı hava henüz geçişmiş değil. Her iki taraftan hala homurtular duyuluyor. Karşılıklı yeni bir işbirliği kurulması için uzun süre gerektiği anlaşılıyor.
TÜRKİYE’NİN YENİ
KOŞULLARI (!)
Bu arada Türk basınında çıkan bazı haberler burada çok ilgi uyandırıyor.
Özellikle, “ABD. Türk askeri istiyor” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamasına kimse anlam veremedi. “Biz istemedik, siz gönüllü oldunuz” diyorlar.
Öte yandan, bazı köşe yazarlarının “Türkiye’nin asker yollama koşullarını” açıklamaları son derece ilginç yorumlara neden oluyor. Bu koşullar ve “askerimizin kafasına çuval geçirenlere yardım etmeyelim” yorumları, Washington’da “yine tezkere öncesindeki tartışmalara geri dönülüyor” şeklinde nitelendiriliyor.
Bu konuda görüşebildiğim Kongre çevreleri ve resmi bazı yetkililer, neden bu yorumların yapıldığını anlamakta zorluk çektiklerini belirttiler.
“Türkiye gibi, 12 ayrı ülke daha, gönüllü olarak asker yollayabileceklerini bildirdiler. Ancak kimse, Bremmer’in yardımcılığına talip olmadı. Bu koşulların kabul edilmeyeceğini bilenler, belki de asker yollamamak için bu önlemleri ortaya atıyorlar” diyen bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, burada çok duyduğum bir yorumu tekrarladı:
“Eğer asker yollamak istemiyorsanız, Süleymaniye olayından sonra vazgeçtinizse, bunu açıkça söyleyin... Başka gerekçeler arkasına saklanmayın veya gerçekleştirilemeyecek koşullar koymayın. Zira bu yaklaşım çok daha zarar verdiriyor...”
ASKER DEĞİL
SİVİL KANAT...
Yine Washington’da dolaşan bir söylentiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri bu defa Pentagon’a “asker göndermeye hazır olduğunu, ancak kararın hükümet tarafından alınması gerektiğini” net şekilde yansıtmış. Türk medyasında sözü edilen “koşulların” TSK’dan değil, AKP çevrelerinden kaynaklandığı ileri sürülüyor.
Abdullah Gül’ün görüşmelerinde bu kadar ayrıntıya inilmesi beklenmiyor. Ancak, Türkiye’nin BM veya NATO çerçevesinde asker yollamayı tercih ettiği Gül tarafından Kongre görüşmeleri sırasında açıkça söylendi.
Tabii bu arada, PKK için hazırlanan “eve dönüş” yasasının TBMM’de engellerle karşılaşmasının da, buradaki Kuzey Irak ile ilgili görüşmelere olumsuz yansıyacağı ileri sürülüyor.
Yarın, bütün bu konuları çok daha net görebileceğimizi sanıyorum.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|