G?L ABD İLE
SON RANDEVUYA GİDİYOR?
WASHİNGTON
Sizler bu satırları okudu?unuz? sıralarda, ben Washington?a do?ru uçuyor olaca?ım. Abdullah Gül?ün? ?ABD ile? barı?ma gezisini? izleyece?im. Yaz neredeyse bitecek, ben ise hala do?ru dürüst izin yapamadım. Hele ?u sıralarda Washington,? en son gidilmesi gereken ba?kentlerden biriyse, siz? bir de beni dü?ünün. Rutubetli, bo?ucu bir sıcakta, Türk-Amerikan ili?kilerinin yeniden in?asına tanıklık edece?im.
Bu ziyareti nasıl nitelememiz gerekiyor?
Acaba içinde risk unsurları var mı?
Her?eyden önce, 39 yıllık gazetecilik deneyimime dayanarak bir gözlemimi payla?mak isterim.
?imdiye kadar, Washington?a davet edilmi? veya ziyaret etmek istedi?ini bildirip, geni? bir program? hazırlanmı? hiçbir Türk Devlet adamının gezisi ?ba?arısız? geçmemi?tir. Kapalı kapılar ardında (nadiren) sert konu?malar yapılmı?, kar?ılıklı tehditle?meye varan tartı?malar ya?anmı? olsa dahi, ziyaret dı?arıya daima ?büyük ba?arı? diye yansıtılır. Amerikalılar kavga edip, dayak atmak istedikleri insanları ba?kentlerine getirmezler. Hele böylesine üst düzeyde görü?me yaptırtmazlar.
G?L?E BA?BAKAN
MUAMELESİ YAPILACAK
Bu ziyarette benim en çok dikkatimi çeken, Gül için hazırlanan program.? Yani görece?i ki?ilerin nitelikleri, Bush yönetimindeki yerleri. Normal olanı, sadece Dı?i?leri Bakanı Powell ile görü?mesi, ardından da örne?in Milli Güvenlik Konseyinin patronunu Rice?ı görmesi olurdu. Abdullah Gül Powell ile Rice?ın dı?ında, Ba?kan yardımcısı Cheney, Savunma Bakanı Rumsfeld ve Wolfowitz ile de görü?türülecek. Dikkatleri çekmesi gereken nokta, Rumsfeld-Wolfowitz görü?melerinin Türk tarafı de?il, Pentagon tarafından istenmi? olması. Amerikanın asker kanadının söyleyeceklerinin bulundu?u açıkça anla?ılıyor.
Peki, bu ziyareti nasıl nitelememiz gerekiyor?
Eminim bazı gazetecilerimiz bunu ?Amerikanın özür dilemesi? veya ?Türkiye?nin a?zına bir parmak bal çalınması? gibi, ba?lıklarla yansıtacaklardır. Bence, bu nitelemeler çok hatalı sonuçlar getirir.
KAR?ILIKLI YENİ BİR
SAYFA A?ILACAK
Bu ziyareti, çe?itli olaylardan dolayı yıkılmı? olan ?Türkiye ile ABD arasındaki ili?ki köprüsünün yeniden in?asına ba?lanması? diye nitelemek en do?rusu olur.
Bu bir, ilk adım olacaktır.
Kar?ılıklı bu krizlerin nedenleri üstünde durulacak, ancak geçmi? olaylarla fazla zaman harcamadan, gelece?e bakılacak. Amerikalılar fazla günah çıkartmaktan ho?lanmazlar. ?olan oldu, ileriye bakalım? derler.
Gül?ün görü?melerinin en önemli yanı, ?Türkiye ile Amerikanın önümüzdeki dönemde dikkat etmeleri gereken KIRMIZI ?İZGİLERİN yeniden çizilmesi olacak.
Belki ba?lıklar? farklı çıkabilir ancak, genelde üzerinde durulacak noktaların büyük bölümü ?imdiden biliniyor.
KUZEY IRAK:
Gündemin en önemli bölümünü, Kuzey Irak?taki durum olu?turacak.
PKK-KADEK konusunda ABD, Türkiye?ye gereken güvenceyi verecek ve eve dönü? yasasının uygulanmaya girmesiyle birlikte, Kuzey Irak?taki militan kampını kapatacak mı? Ankara için en önemli sorun bu...
Buna kar?ılık, ABD bölgedeki Türk Askeri varlı?ının faaliyetlerinin? netle?tirilmesini , ABD komutanlı?ı ile koordinasyon konusunda anla?ma? sa?lanmasına çalı?ılacak veya büyük olasılıkla ?askerimizin- bölgeden çıkması istenecek.
Türkiye, bir de? Türkmen varlı?ının? güvenceye alınması için Amerikalılardan söz elde etme çabasında olacak.
IRAK :
Türkiye?nin Irak?ın genelindeki Amerikan faaliyetlerine katkısının ölçüleri? saptanacak.? Türk askerinin BM veya NATO çerçevesinde destek sa?laması, Irak?ın yeniden in?asında Türkiye?nin oynayaca?ı rol de kesinle?tirilecek.
İRAN-SURİYE :
Washington, Gül?ün a?zından Türkiye?nin İran ve Suriye politikalarını duymak isteyecektir. Ankara bu konuda, Washington ile birlikte mi hareket edecek, yoksa farklı bir tutum mu benimseyecek? Gül?ün herhalde en çok zorlanaca?ı konu bu olacaktır.
KIBRIS:
Hem Türk, hem de Amerikalıların de?inecekleri konuların arasında yeri de?i?meyen tek konu yine Kıbrıs olacak. Washington, Mayıs 2004 öncesinde bir çözüm bulunması ve bunun da Annan planı? üzerinde? geli?mesi için? bastıracak. Ankara Washington?dan Kıbrıs Rumları ve Yunanistan?a baskı yapıp? KKTC?ye daha belirgin bir egemenlik verilmesi ve Annan planı dı?ında çözüm aranmasını isteyecek.
ERMENİSTAN:
Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılması için, Washington iste?ini tekrarlayacak ve bu sayede Ermeni tasarısı baskısından kar?ılıklı ?ekilde kurtulunabilinece?ini vurgulayacak.
Tabii bu konuların yanısıra ba?ta ekonomi olmak üzere ba?ka sorunlar da ele alınacak. Ancak genel çerçevesi yukarıda saydıklarımla sınırlı kalacak.?
AKP?DE BU VİZYON
VAR MI ACABA?
Ancak bu gezide Washington az konu?acak daha çok Gül?ü dinleyecek. Türkiye ile yeniden köprülerin kurulup kurulamayaca?ı Gül?ün anlatacaklarına ba?lı olacak.? İli?kiler de duyacaklarına göre ?ekillenecek...
Hiçbirimizin unutmaması gereken bir de gerçek var.? Yıkılmı?? bir? köprü durumundaki Türk-Amerikan ili?kilerinde Gül?ün ziyareti, son randevu olacak. E?er bir daha geçti?imiz aylardaki olaylara benzer geli?meler? ya?anırsa ili?kilerin tamiratına bile imkan kalmayacak. Mutlaka Gül yine ilerde Amerika?ya gidecek ancak rutin birkaç görü?menin ötesinde pek kimseleri göremeyecek. Dolayısıyla kopmu? ba?ların hiç de?ilse bazılarını? tekrar düzeltmek için bu defaki randevular son derece önemli. Abdullah Gül?ün Amerikalılara? söyleyecekleri de hayati önemde.
E?er? Gül ABD?ye büyük bir vizyon ile gitmiyorsa,? bu sıradan bir geziye dönü?erek bitebilir.
Acaba Türkiye hala, 1 Mart sonrasında Türk-ABD ili?kilerinin derinden de?i?ti?ini görüp buna göre yeni bir politika söylemi mi geli?tirecek, yoksa eski söylemleriyle mi yetinecek?
Sizce AKP böylesine bir vizyon de?i?ikli?i getirebilir mi?
Ben ku?kuluyum. Ancak Gül?ün bizi ?a?ırtmasını da istiyorum do?rusu...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|