MGK GENEL SEKRETERLİ?žİ

ASKERİ DENETİM ORGANI

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterli?Ÿi daima birbirine karı?Ÿtırılmı?Ÿtır.

MGK, ayda bir defa Cumhurba?Ÿkanının ba?Ÿkanlı?Ÿında, bir yanda Ba?Ÿbakan, ilgili Bakan ve bürokratların, öte yanda Genel Kurmay Ba?Ÿkanı ve Kuvvet Komutanlarının (Kuvvet Komutanı olmasına ra?Ÿmen Jandarma Komutanı da dahil) katılımıyla toplanan kuruldur.

Ertu?Ÿrul ?–zkök?’ün, eski Sovyetler Birli?Ÿi politbüro toplantılarına benzetti?Ÿi bir görüntü veren bu kurul, ilk önce 27 Mayıs ihtilalinden? sonra olu?Ÿturuldu. Amaç, Askerlerle Siyasi hükümet arasındaki diyalo?Ÿu sa?Ÿlamaktı. Ancak yıllar geçkitçe, 1 darbe denemesi (12 Mart) ve 1 yeni müdahele (12 Eylül 80) üzerine? ?Ÿekilde de?Ÿi?Ÿtirdi.

1983?’te, 12 Eylül Askeri yönetimi, Siyaseti kontrol altında tutabilmek için MGK Genel Sekreterli?Ÿinin görev ve yetkilerini de?Ÿi?Ÿtiren bir yasa çıkarttı. Eskiden, MGK?’nın Sekreteryasını yapan orta boy bir organ vardı.? Yeni kurulan ise, özellikle 1990?’lı yıllarda büyüdükçe büyüdü.

Sonunda, yüzlerce sivil-asker uzman çalı?Ÿtıran, ayrılmı?Ÿ çe?Ÿitli komisyonları (veya çalı?Ÿma grupları) olan, son derece geni?Ÿ görev ve yetkileri bulunan bir icracı organa dönü?Ÿtü.

?“Türkiye?’nin yönetimi sadece sivil hükümetlere bırakılamaz?” dü?Ÿüncesiyle hareket edildi?Ÿi açıkça ortaya çıktı.

Aslında MGK Genel Sekreterli?Ÿi kurulu?Ÿunda Ba?Ÿbakana ba?Ÿlı, Ba?Ÿbakanın? Güvenlik konularındaki sekreterya hizmetlerini yapmak üzere dü?Ÿünülmü?Ÿtü. Ancak zaman içinde, Askerin Sivil hükümetleri denetim altında tuttukları, yönetime katılmalarını sa?Ÿlayan bir mekanizmaya dönü?Ÿtü.

Ba?Ÿka ülkelerde de aynı tip kurumlar var. Ancak hiçbirinin böylesine geni?Ÿ yetkileri yok. Hiçbiri birer ?“danı?Ÿma?” görevinin ötesine geçmiyor. Bizdeki uygulama ise tam bir icracı... AB normlarına uyum sa?Ÿlayabilmek bir yana, de?Ÿi?Ÿen Türkiye?’nin gereksinimlerini kar?Ÿılayabilmek için, bu yetki ve görevler de?Ÿi?Ÿtiriliyor.

?Yandaki yazıda, belkide ilk defe Genel Sekreterli?Ÿin? tam metin yetki ve görevlerini bulacaksınız. Okuyun ve bugün için artık böylesine geni?Ÿ yetkilere gereksinme var mı, bu görev ve yetkiler demokrasi ile ba?Ÿda?Ÿır mı, kararınızı siz verin. E?Ÿer ?“evet, ihtiyaç var?” diyorsanız, o zaman? Askeri davet edelim bizi yönetsin. Seçime filan da gerek kalmasın.

Ancak madalyonun bir de öbür yanı var.

Bu yetkiler de?Ÿi?Ÿtikten sonra bo?Ÿlukta do?Ÿmamalı.

Bu görevleri Ba?Ÿbakanlık yerine getirmelidir.

Siyasi iktidarın denetiminden sorumlulu?Ÿu da hem bizler, hem de Sivil Toplum ?–rgütleri yüklenmelidir. Askere bu yükü vermemeliyiz. İ?Ÿler bozulunca da ?“Komutan neredesin?” demek yerine, biz aya?Ÿa kalkmalıyız.

Demokrasiyi ancak bu ?Ÿekilde ya?Ÿatabiliriz.