KIBRIS?TA NE
YAPACA?IMIZI BİLMİYORUZ
Kıbrıs?ta bir çözüm bulunabilmesi için en son randevu tarihi Nisan 2004.
İlk randevumuz, 2002 Aralı?ındaki Kopenhag doru?undaydı. Türkiye?nin elindeki? kozlar son derece? güçlüydü. Annan? planında bazı de?i?iklikler isteyerek kabul etse, Rum tarafı kö?eye sıkı?acak ve AB?ye tam üyeli?i kaçırmamak için boyun e?mek zorunda kalacaktı. Reddetti?imiz haliyle Annan planı KKTC?nin ayrı bir kimli?i oldu?unu kabul ediyor ve Türk beklentilerinin tamamını benimsiyordu. Türkiye, Kopenhag doru?undaki fırsatı kaçırdı ve elindeki kozların bir bölümünü de, Rumlara kaptırmı? oldu. Rumlar AB?ye resmen üye ilan edildiler.
İkinci randevumuz 2003 Mart ayı idi.
Türk tarafı Annan planını ?yeni bazı de?i?ikliklere ra?men-? yine reddetti. AB tam üyeli?ini cebine yerle?tiren Rum yönetimi ikinci adımını da bu tarihte attı ve AB?ye? katılım anla?masını imzaladı. Bu ?ekilde, Türkiye?nin? elindeki pazarlık kozlarından yeni bir bölümünü daha aldı ve yoluna devam etti.
En son randevu tarihi Nisan 2004. O gün Kıbrıs?ın tam üyeli?i resmen ba?layacak. Bu tarihe kadar bir çözüm bulunabilirse, KKTC?de AB?ye girebilecek. Rumlar tela? içinde. Türk tarafı yeni bir öneri paketiyle ortaya çıktı?ı taktirde, zor durumda kalacaklar. Reddetmeleri çok güç olacak. Hayır, Türk tarafı kıpırdamazsa çok memnun kalacaklar ve tam üyelik sürecini tamamlayacaklar. Türk tarafının elindeki pazarlık? kartları biraz daha eriyecek ve Rumlar sırtlarını AB?ye dayayarak avantajlarını arttıracak.
Nisan 2004 randevusu aslında Tük tarafının kullanabilece?i son fırsat. Rumlar, bu tarihten sonra veto hakkını da elde edebilecekleri için, artık? çözüm için çaba harcamaya gerek görmeyecek, Annan planında Türk tarafına sa?lanan tüm avantajları silecek ve kar?ılı?ında hiçbir ?ey vermeden Ada?nın Kuzeyini de kontrolünün altına almaya çalı?acaktır.
PEKİ, ANKARA
NE YAPMAK İSTİYOR?
Anlayaca?ınız, Nisan 2004 bizim için önemli bir tarih. Yani bugünkü gibi çözümsüzlük yönünde çaba harcamak, Annan planını ne pahasına olursa olsun öldürmeye çalı?mak yerine, Türk tarafının hızla kendi çözüm formülünü ortaya atması gerekiyor.
Oysa KKTC yönetimi, tam fren yapıyor. Denkta? çözüm istemedi?ini açıkça gösteriyor.
Peki Ankara?daki hava ne?
AKP hükümeti, Kopenhag?ı kaçırdı?ının farkında. İlk defa ?Kıbrıs?ta mutlaka bir çözüm bulunmalı? inancı yaygınla?ıyor. Dı?i?leri Bakanlı?ınının ünlü HAYIR?cıları bile yumu?ama e?ilimine girmi? durumdalar.
Buraya kadar iyi... Ancak ?nasıl bir çözüm isteyelim?? sorusunu sordu?unuz zaman i?ler karı?ıyor.
Nedeni de basit: Türkiye?nin Kıbrıs?ta çözüm için, maksimalist de?il, kabul görecek bir politikası yok.
Kafalar karı?ık.
?stelik, ulusalcılar da AB?ye gidi?i engellemek? için Kıbrıs kozunu kullanmak istediklerinden dolayı büyük bir direni?e hazırlanıyorlar. CHP?de bu direni?e katkıda bulunmaktan kendini kurtaramıyor.
Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu, hükümetin bir karar vermesi ve uygulamaya geçmesidir.
Aksi halde, Türkiye hem Kıbrıs?ı kaybedecek, hem de AB yolu üstündeki en önemli kamburdan? kurtulamayaca?ı için, kendi gelece?ini gereksiz ?ekilde zora sokacak.
Artık harekete geçme zamanıdır...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|