T?RKİYE, ASIL
?İMDİ DAHA ONURLU...
Bir aralar tutucu çevreler Avrupa Birli?ine ?onurumuzla? girmemiz gerekti?ini söylerler, yazılarında da ?adamlar ne isterlerse yapıyoruz? diye devam ederlerdi.
Türkiye?nin onuruyla tam üye olması gerekti?ini ileri? sürdükten sonra da ?u yakla?ımı ortaya atarlardı:
?...Türkiye?nin özel ko?ulları vardır. Köktendincilik ve 15 yıl süreyle de bölücü Kürt terörüyle sava?tı. Bundan dolayı, insan hakları ve demokratikle?me konusunda Kopenhag kritelerine? ba?ka ülkeler gibi hemen uyum sa?layamayız. AB bizim özel ko?ullarımızı kabul etmeli ve farklı bir tarife uygulamalı.?
Aslında bu yakla?ım ?Biz özürlü bir toplumuz. Di?er ülkelerin seviyesinde de?iliz? demekti. Asıl bu? onurlu bir toplumun kabul etmemesi gereken? bir yakla?ımdı.
İster sevin ister sevmeyin AK Parti bugün çok daha onurlu bir yakla?ım içinde.
Dı?i?leri Bakanı Gül, Pazartesi günü AB-T?RKİYE Karma Parlamento komisyonu toplantısında konu?tu. Parlamenterlerin sorularını yanıtladı ve açıkçası herkesi ?a?ırttı.
Gül, özürlü bir Türkiye resmi çizmedi.
Tam aksine, kendinden emin bir Türkiye gösterdi.
?Türkiye Kopenhag Kriterlerinin tamamını yerine getirecek güçtedir, kendinden emindir ve göreceksiniz dedi?ini yapacaktır? dedi.
Bu sözlerin ardından, Avrupalı parlamenterlerden biri, en önemli soruyu sordu:
?Sayın Gül, Türkiye bütün bu adımlardan sonra 2004 Aralı?ında AB?den? (her?eye ra?men) olumlu bir yanıt alamadı?ı taktirde ne olur? Nasıl bir tepki do?ar??
Bu olasılık beni de çok dü?ündürüyor ve açıkçası da korkutuyor.
T?RK TEPKİSİ
TAHMİNLERİ A?AR
Abdullah Gül?ün yanıtı son derece dikkat çekiciydi:
?Bakın, biz sizin kar?ınıza, bundan önceki hükümetler gibi, özel durum-özel muamele isteyerek çıkmıyoruz ve çıkmayaca?ız. Kopenhag Kriterlerine harfiyyen uyaca?ız. E?er bu i?in altından kalkamaz isek, o zaman size söyleyecek bir lafımız olmaz. Ancak, biz bütün kriterlere uyum gösterir, ayrıca uygulama konusunda da gerekeni yapar ve bütün bunlara ra?men, AB Türkiye?ye yine de tarih vermezse, emin olabilirsiniz ki ili?kilerimiz çok zedelenir...?
Gül, bakan oldu?undan dolayı bu kadarıyla yetinmi?. Ben dünkü yazımda de?indi?im bu olasılı?ı biraz daha derinle?tireyim.
Türkiye, Kopenhag Kriterlerine uyum sa?lar ve buna ra?men bir red yanıtı alırsa, hem ülkede dolayısıyla da bölgede büyük bir deprem ya?anır. İstikrarsızlı?ın kapısı açılır.
Böyle bir sonuç AKP?nin ba?arısızlı?ı sayılır ve Genç Parti,? katıksız Kemalist kesimlerle koalisyon yaparak bu ülkede Milliyetçilik bayra?ı açar. Militarizm tekrar yükseli?e geçer...
İslamcılar ve köktendinciler, bu geli?meye tepki gösterip soka?a dökülürler...
Kürt Milliyetçili?i, AB ümidinin yok olması ve Türk Milliyetçili?inin patlaması üzerine yeniden ayaklanır.
İsterseniz bu listeyi daha da uzatabilirim.
ASIL ONURLU
DAVRANI? BUDUR
Biran için olasılıklar üzerinde konu?mayı bırakalım ve yine bugünlere dönelim.
Sizce, acaba hangi tutum daha onurlu?
Ezilip büzülmek ve Avrupa?dan, özürlü? oldu?undan dolayı, farklı muamele istemek mi, yoksa gö?sünü gere gere? ?Ben her ko?ulu yerine getiririm. Zira kendime güveniyorum? demek mi?
Abdullah Gül, ?imdiye kadar AB konusunda kendini en fazla ba?layan, inandı?ını gösteren ve bu ülkenin? lokomotifli?ini? yapan siyasetçilerin en ön sırasına oturdu.
Kendine güvenmenin keyfi bamba?ka bir?ey...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|