AB PAKETİ
DUVARA ÇARPABİLİR
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile hayati randevusu 12 Aralık 2004 günü gerçekleşecek. AB liderleri o gün bir karar verecekler. Ya, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlayacağı günü açıklayacaklar veya Türk dosyası 10-15 yıllığına ertelenecek. Başka bir deyişle, Türkiye’nin AB macerası başka bir bahara kalacak.
Randevunun istediğimiz gibi gerçekleşmesi için, Temmuz sonuna kadar 6 ıncı Uyum Paketinin TBMM’den geçmesi gerekiyor. Hem de hiçbir değişiklik olmadan onaylanması şart.
Bu pakette nelerin bulunduğunu dünkü yazımda sıralamıştım. Kısaca ve en önemli olanlarını yeniden hatırlatayım:
Türk Ceza Kanununun ünlü 8 inci maddesi tümden kalkıyor ve terör teşvik edilmediği sürece fikir özgürlüğüne saygı getiriliyor.
Kürtçe isim koyma yasağı kalkıyor.
Özel televizyonlarda Kürtçe yayın yapmalarına izin veriliyor.
MGK’nın RTÜK’e aday göstermesi iptal ediliyor.
Seçim yasaklarının kapsamı daraltılıyor.
Kilise açılmasındaki kısıtlamalar azaltılıyor.
Töre cinayetlerindeki hafifletici nedenler kaldırılıyor.
TEPKİLER BÜYÜK,
UZLAŞI BULMAK ZOR
Bu değişikliklerle ilgili taslaklar hazır.
Ancak gelin görün ki, taslak aşamasında Devletin bazı kurullarından, özellikle TSK’dan, Emniyet Teşkilatından ve Adalet Mekanizmasının bazı bölümlerinden son derece ciddi itirazlar çıkıyor.
Bu değişiklikler yapıldığı taktirde, Türkiye’de ağzı olanın konuşacağı, Kürtçülük ve Şeriatçılığın kontrol altında tutulamayacağı ileri sürülüyor. Pandora kutusunun kapağı açıldı mı, bir daha kapatılamayacağı söyleniyor. Ancak ilginçtir, bu paketin içindeki kısıtlamaların bir bölümünün Ceza Kanununun başka köşelerine gizlendiğini ve istendiği zaman kullanılmak üzere bekletildiğini kimse söylemiyor. Katmerli yasaktan yana olduklarından dolayı, özgürlük lafından dahi rahatsızlık duyanlar ayaklanmış durumdalar.
Daha önceki Uyum Paketlerini çıkaran koalisyon hükümetleri, hiçbir zaman anlaşamadıklarından dolayı, sürekli uzlaşı ararlar ve değişiklikleri sonlandırır, hiç anlaşılmaz şekle sokarlardı.
Bu defa koalisyon ortakları yok, ancak AKP’yi korkutan TSK ve Emniyet kadrolarının itirazları var. Konuyu yakından izleyen bazı yetkililerin bana anlattıklarına göre, AKP Asker’i ikna etmek veya uzlaşı arama çabalarına girerse sonuç alınması imkansızlaşacaktır:
“TSK’nın tutumu çok açık. Bu uyum paketinin en önemli maddelerine itiraz ediyorlar. Görüşbirliğine ulaşmak imkansız. Ya hükümet tüm siyasi sorumluluğu alacak ve TSK’yı dinlemeden TBMM’den geçirecek veya paket kuşa dönecek. Sonuçta da hiçbir işe yaramayacak.”
HÜKÜMET ACABA
BUNA HAZIR MI?
Şimdi Ankara’da sorulan soru bu: AKP hükümeti gerçekten bu sorumluluğun altına imzasını atabilecek mi, yoksa Kıbrıs veya Irak konularında olduğu gibi kararsız mı kalacak?
6. uyum Paketi’nin geleceği Türkiye’nin de geleceğini etkileyecektir. Kıbrıs ve Irak politikalarında olduğu gibi, herkez gizli gündemini ortaya döküp küçük oyunlar oynanmaya kalkılacaksa bu ülkeye büyük zarar verilecektir. AKP, iktidar olup olmadığını bu olayda çok net şekilde gösterecektir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|