AKP, FATURAYI
AĞIR ÖDEYEBİLİR
Çarşamba günü yayınlanan yazımda “top direkten döndü. Türk-Amerikan ilikileri büyük tehlike atlattı” demiştim.
Erdoğan hükümetinin, Pazartesi günü piyasaların sopasını yiyince tutum değiştirdiği izlenimi doğmuş, hele Ali Babacan’ın Salı sabahı CNN TÜRK’te “Anlaşmaya gidiliyor. Ekonomik paket hala geçerli” demesi ümitleri arttırmıştı. Üstelik, kimse Türkiye’nin böyle bir hesapsızlık yapabileceğine ihtimal dahi vermediği için, biraz çekişmeden sonra işlerin rayına oturduğu sanılmıştı. Bu arada tüm AKP kurmayları da “tezkere sorunu aşılıyor” havası yansıtıyorlardı. Sonuçta, hepimiz işlerin düzeldiğine inandık.
Meğer, tam aksine, işler batmış. Kurtarılamayacak noktaya gelmişte, ne hükümet ne de biz farkında değilmişiz. Bizim ümitlendiğimiz saatlerde, Amerika çoktan kararını vermiş ve B planını devreye sokmuş. Yani, Türkiye üzerinden Kuzey Cephesi açmaktan vazgeçmiş, ekonomik paketi askıya almış, üsleri kullanmayı dahi bırakıp, basit bir hava koridoru ile yetinmiş.
Ankara’ya mesajını da çok net yollamış:
“Başta renginizi göstermek yerine bizi oyalamayı tercih ettiniz. Bizim Türk üslerine muhtaç olduğumuzu, Türkiyesiz yapamayacağımızı sandınız. Yanıldınız, zira siz olmadan da bu işin nasıl yapılacağını göreceksiniz. İlerde başka konularda işbirliği ihtiyacımız olursa sizi ararız”.
Türkiye, kendi kendini ayağından vurmuş oldu.
İşter şöyle ister böyle; ister karadan askerle olsun, ister havadan koridorla olsun, Türkiye dünyanın gözünde savaşta ABD ile işbirliği yapan ülke konumuna girmişti. Yarı hamilelik olmayacağına göre, başta Cumhurbaşkanımız Sezer, Uluslararası Hukuk ve barışı koruma heyecanıyla hareket edenler şu anda herhalde son derece rahatsızlık duyuyorlardır.
Peki karşılığında ne elde edildi?
Koskocaman bir HİÇ.
Yani hem kötü kişi olduk, hem ABD ile ilişkilerimizi gerdik, hem de hiçbir avantaj elde edemedik. Kuzey Irak’a gireceği söylenen kuvvetlerimizin elleri kolları öylesine bağlanacak ki nefes almaları dahi zorlaşacak.
SON PİŞMANLIK
FAYDA GETİRMEZ
Şu sıralarda AKP’nin karar alma mekanizmalarına yakın çevreleri gelinen noktadan son derece rahatsızlar ve pişmanlar. Ellerinden gelse, Washington ne isterse hemen tezkereye yazıp verecekler. Ancak gelin görün ki, bu defa Amerikalılar istemiyorlar. Düne kadar, Washington Ankara’nın peşinde koşuyordu. Bugün Ankara Washington’a göz kırpıyor. Ancak, geç kalmış pişmanlık fayda sağlamıyor.
BU KAFAYA, BU
KADAR TRAŞ...
Ülkemizi hep birlikte düşürdüğümüz bu durumdan sadece AKP değil, hepimiz sorumluyuz. Geçtiğimiz eğitim, inançlarımız, dünya’ya bakışımız bizi bu noktaya getirdi.
Birbirimizden hiçte farklı değiliz.
Muhalefete bakın, aynı kafada...
Cumhurbaşkanı hukuktan başka birbir şeye aldırmıyor...
Adalet mekanizması aynı...
Askerin de kendi gizli gündemi var...
Başka bir dünyada yaşıyoruz. Herşeye hayır diyor ve kendi yarattığımız fantazilerle bir başka dünya kurup içine giriyoruz. Aslında, yarattığımız bu dünyanın gerçek dışı olduğunun, kendi kendimizi aldattığımızın dahi farkında değiliz.
ABD, TÜRKİYEYİ
SİLMEZ, ANCAK...
Amerika, Türkler tarafından aldatıldığı kanısında. Yıllarca “stratejik ortaklık” yalanı yaşatılmıştı, ancak sonunda bunun gerçek olmadığı da böylece ortaya çıkmış oldu.
Washington, bir olaydan dolayı Türkiye’yi silip atmaz.
Ancak, özellikle Bush yönetimi bunu unutmayacaktır. Türkiye yavaş yavaş “öncelikli destek verilmesi gereken ülke” konumundan çıkarılacak, istikrarsızlığa düşmeyecek kadar bir destekle yetinilecektir.
Büyük olasılıkla, Türkiye’deki üslerin büyük bir bölümü önümüzdeki yıllarda, Irak’a taşınacak ve “stratejik önem” ülke değişecektir.
Türkiye, kısa vadede olmasa dahi, orta ve uzun vadede faturanın önemli bir bölümünü ödeyecektir.
AKP’de bu tutumundan dolayı, kendini gereksiz şekilde tehlikeye atmış ve geleceğini büyük oranda ipotek altına almıştır.
Erdoğan artık Beyaz Saray’da nadiren görünen, Başkan Bush tarafından kerhen kabul edilen bir lider konumuna girecektir.
AKP, hem kendinin hem de Türkiye’nin bindiği dalı kesmiştir. Bunun faturasını da eninde sonunda ödemek zorunda kalacaktır.
Ne yazık ki, hiçbir suçu olmamasına rağmen en büyük fatura yine her zaman ki gibi fakir halka çıkacaktır... Emin olun, hala bu noktaya geldiğimize inanamıyorum. (!)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|