BUSH TÜRKİYE’Yİ DE
HIRPALIYOR...
Washington son derece kızgın.
Ankara da son derece rahatsız.
Türk-Amerikan ilişkileri en tehlikeli, en kritik günlerini yaşıyor. Beyaz Saray olsun, Pentagon olsun Türkiye’yi sadece para peşinde koşan şalvarlı bir koyun tüccarına benzetmeye başladılar.
Washington’da öylesine bir hava esiyor ki, sanki Türkiye artık üstü çizilip yok sayılacak bir ülkeymiş gibi muamele ediliyor. Çok ağır suçlamalar yapılıyor. Artık “Stratejik Ortaklık” cümlesi duyulmak dahi istenmiyor. Türkiye’nin ayak sürüdüğü, Beyaz Saray’a yanlış sinyaller yolladığı ve abartılı istekler peşinde koştuğu söyleniyor. Öylesine bir medya kampanyası var ki, Türkiye’nin bu durumun altından kalkması ve kendi görüşlerini yansıtabilmesi giderek imkansızlaşıyor. Eğer bu tempoda devam ederse, bırakın bir anlaşmaya varılmasını, anlaşma olsa dahi, ilişkileri tekrar toparlayabilmek güçleşecek.
ANKARA’DA ÇOK
SİNİRLİ...
Bir de madalyonun öbür tarafına bakalım...
Ankara’da da büyük bir sinirlilik, büyük bir gerginlik var.
Görüşmelere katılan bir yetkiliye göre, Bush yönetimi yetkililerinin bir bölümü (bu ayırıma özellikle dikkat ediliyor) son derece kırıcı, tepeden bakan ve “Biz ne diyorsak kabul etmek zorundasınız” yaklaşımıyla masaya oturuyor.
Masaya oturduklarında da, gelecek Amerikan askerlerinin kimlik kartlarının Türkiye tarafından karşılanması, harcamalarda KDV uygulanmaması, ABD askerinin Türk silahlı kuvvetlerinin yararlandığı tüm indirimlerden yararlandırılması gibi isteklerle ortaya çıktıklarını anlatan aynı yetkili “Ancak sıra bizim isteklerimize gelince kızıyorlar” diye devam etti.
“İlk körfez savaşından sonra, Washington ile Arap Emirlikleri Türkiye’ye 350 milyon dolarlık petrol verme kararı almışlardı. Üstünden tam 12 yıl geçti ve hala gelmedi. Bu durumda bağlayıcı ve yazılı bir istekte bulunmakta haklı değil miyiz?” diyen aynı yetkili, Türk medyasının da Amerikalıların etkisinde kaldığını ve Gül hükümetine haksızlık edildiğinin altını çizdi.
UZARSA, BU KRİZİN
ALTINDAN KALKAMAYIZ
Kimin haklı, kimin haksız olduğunu bir yana bırakalım. Başta Bush yönetimi yetkilileri olmak üzere, herkesin bu gidişteki tehlikeleri görmeleri gerekir.
Bush ekibi aynı yaralayıcı yaklaşımını Fransa ve Almanya’ya karşı da sürdürüyor. Bundan dolayı da büyük eleştiriler alıyor. Züccaciyeci dükkanına girmiş bir file benziyor. Belki Fransa ve Almanya, ilerde ABD ile ilişkilerini rayına oturtabilirler onların ekonomik ve uluslararası statüleri bunu sağlayabilir. Ancak Türk-ABD ilişkileri darmadağın olduğu taktirde, kırılan parçaları birleştirebilmek çok daha güç olur...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|