ABD HALKI BÜYÜK
KORKU YAŞIYOR...
Bir hafta süreyle Washington- New York arasında gidip geldim. Yıllardır da Amerikanın nabzını tutarım, son aylarda hiç bu defaki kadar gerilimli bir toplum ile karşılaşmadım.
İnsanlar diken üstünde oturuyorlar. Televizyonlarda sürekli uyarılar yayınlanıyor. Yönetim hergün evlerin nasıl korunması, ailelerin nasıl hazırlıklı olması gerektiği ile ilgili açıklamalar yapıyor.
Büyük korku yaşanıyor.
ABD Irak’ı vuracak, Usame Bin Ladin’in direktifi üzerine, El Kaida, ABD’yi kimyasal bombardımana tutacak.
Yer gök polis ve asker gözetiminde. Güvenlik örgütleri Washington ve New York’ta olağanüstü önlemler almış durumda. Heryerde silah, tank var. Havada helikopterler kuşkulu hareketleri izliyor.
İstihbarat örgütleri de halkı korkutuyorlar. Bunu maksatlı yaptıklarına, ilerde önlem aldırmadıkları eleştirisine uğramamak için abarttıklarına inananlarda var.
Aman, kapı ve pencerelerinizi sıkı sıkıya kapatın, hava girmesin. Aileler, evin en korumalı odasını seçmeli ve stok yapmalılar... Ve daha neler neler.
Resmi yetkililer, istihbarat örgütleri bunları yayarsa, siz ne yaparsınız?
Amerikan halkı, belki de biraz abartarak, aynını yapıyor.
Piyasada yapışkan bant kalmadı. Kapılar, pencereler sıkı sıkıya bantlanıyor. Bazıları, hızlarını alamayıp evlerini naylon ile kapatıyorlar... En çok odun sobası satılıyor. Elektirikler söneceği, ısınmanın kesileceği hesaplanıyor ve tek yol olarak odun sobası bulunuyor... Evlerde özel odalar-sığınaklar hazırlanıyor. Su ve kuru yiyecekler depolanıyor... Mahallelerde, okullarda çocuklar için özel toplantılar yapılıyor ve kimyasal savaşa karşı nasıl korunacakları öğretiliyor... Neredeyse herkesin bir gaz maskesi edinmesi isteniyor... Tam bir şaşkınlık ve gerginlik yaşanıyor.
Bir örnek vereyim.
New York’ta bir bistro’da yemek yiyiyorduk. Sokakta bir kamyonun egzostunun arka arkaya patlamasıyla birlikte, restoran karıştı. Sokakta insanlar kaçıştı. Yere yatanlar, dükkanların içine dalıp kendilerini korumak isteyenler... Bu olay toplumdaki gerilimi göstermeye yetiyor.
Durum o kadar kontrolden çıktı ki, sonunda ülkenin iç güvenliğinden sorumlu yetkililer “dikkatli olun, dedikse bu kadar demedik” diye açıklama yapmak zorunda kaldılar. Ancak, insanları yatıştırmak imkansız. Bu durum, savaşın sonuna kadar da sürecek gibi görünüyor.
BUSH, MUTLAKA
VURACAK...
Bu arada kimsenin şüphesi yok. Bush yönetimi, Fransa ve Almanya ne kadar itiraz ederse etsin, Türkiye katılsın veya katılmasın Saddam’ı devirmekte kararlı. Ancak, günler geçtikçe, harekat’ın başlaması uzadıkça işler zorlaşıyor. Muhalefet giderek artıyor. Sadece Avrupa’da değil, Amerika’da da savaş aleyhtarları seslerini yükseltiyorlar.
Bu bekleyiş sürerse, Bush‘un işi daha da güçleşecek. Müttefik bulmakta zorlanacak. Bu durum, savaşın çabuk bitmesine yol açabilecek. İşte bundan dolayı Türkiye’nin kararı hergeçen gün biraz daha önem kazanıyor. Washington, Ankara’dan yeşil ışık aldığı an, sorunu kalmayacak. Düğmeye basacak. Aksi halde, Güney Cephe’yi devreye sokmak zorunda kalacak ki, hareket daha da gecikecek.
Bush yönetiminin başını işte bu sorunlar ağrıtıyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|